l_tunyy

“Masumuz.”
          	
          	En ağır mahkemeler de yargılanacaktı körelmiş vicdanım. En sıkı kelepçeler bileklerimi saracak ve onları patlatana kadar sıkacaktı. Kaderin ağlarını ördüğü ipi bulup yoldum ve attım onu öylece bir yol kenarına. “Devam et.” Sıvası sökülmüş bir duvarda seyrettim üçümüzün resmini. Aynı dağınıklıkta saçlar, aynı anlamsız bakışlar, aynı uykusuzluğun getirisi olan göz torbaları, aynı hiçbir şeye gücü kalmamış çelimsiz bedenler, aynı geleceğin getirisinden korkan titreyen ifade ve aynı korkunç hikaye.
          	
          	“Masumuz.”
          	
          	“Sizi rehine olarak aldıklarını kabul mu ediyorsun?”
          	 
          	“Evet.” Dişlerim ağzıma döküldü. Saçlarımı elimle öylesine geriye doğru iterken biraz olsun daha dik durmaya çalıştım. Sanki masa da hayal kırıklığıyla dolu bir metin yazılıymış gibi gözlerim üzerinde dolaştı. Bahaneler aradı. Gözlerini üzerime dikmiş polisin kalbimi söküp almasını ve yüzüme yalancı diye bağırmasını istedim. Buna ihtiyacım vardı. “Sadece anlamaya çalışıyorum. Neden sizi rehine olarak aldılar?” 
          	
          	Elimin tersiyle kurumamaya yemin etmiş yanaklarımı sildim. “Çünkü biz kolaydık.” Bin bir türlü çığlık yankılanıyordu zihnimde. Hepsi de birbirine çok benzer kelimelerle hitap ediyordu bana. Yalancı, sahtekar, kalpsiz, riyakar.
          	
          	“Tekrar soruyorum, sizi rehin aldıklarını kabul ediyor musun?”
          	
          	“Evet.”
          	
          	“Evet.”
          	
          	Üç farklı kişiden üç farklı bıçak izi.
          	
          	“Evet, biz masumuz.”
          	
          	                                                                                                                                     - Agmen 2

l_tunyy

“Masumuz.”
          
          En ağır mahkemeler de yargılanacaktı körelmiş vicdanım. En sıkı kelepçeler bileklerimi saracak ve onları patlatana kadar sıkacaktı. Kaderin ağlarını ördüğü ipi bulup yoldum ve attım onu öylece bir yol kenarına. “Devam et.” Sıvası sökülmüş bir duvarda seyrettim üçümüzün resmini. Aynı dağınıklıkta saçlar, aynı anlamsız bakışlar, aynı uykusuzluğun getirisi olan göz torbaları, aynı hiçbir şeye gücü kalmamış çelimsiz bedenler, aynı geleceğin getirisinden korkan titreyen ifade ve aynı korkunç hikaye.
          
          “Masumuz.”
          
          “Sizi rehine olarak aldıklarını kabul mu ediyorsun?”
           
          “Evet.” Dişlerim ağzıma döküldü. Saçlarımı elimle öylesine geriye doğru iterken biraz olsun daha dik durmaya çalıştım. Sanki masa da hayal kırıklığıyla dolu bir metin yazılıymış gibi gözlerim üzerinde dolaştı. Bahaneler aradı. Gözlerini üzerime dikmiş polisin kalbimi söküp almasını ve yüzüme yalancı diye bağırmasını istedim. Buna ihtiyacım vardı. “Sadece anlamaya çalışıyorum. Neden sizi rehine olarak aldılar?” 
          
          Elimin tersiyle kurumamaya yemin etmiş yanaklarımı sildim. “Çünkü biz kolaydık.” Bin bir türlü çığlık yankılanıyordu zihnimde. Hepsi de birbirine çok benzer kelimelerle hitap ediyordu bana. Yalancı, sahtekar, kalpsiz, riyakar.
          
          “Tekrar soruyorum, sizi rehin aldıklarını kabul ediyor musun?”
          
          “Evet.”
          
          “Evet.”
          
          Üç farklı kişiden üç farklı bıçak izi.
          
          “Evet, biz masumuz.”
          
                                                                                                                                               - Agmen 2

fadimeatug00

Aşkım agmen 2 ne zaman gelecek

fadimeatug00

@ fadimeatug00  ay evet nolur yayınla 
Reply

l_tunyy

@fadimeatug00 sınav senem olduğu için yazıp taslaklıyorum şu an. Yayınlamak gibi bir düşüncem yoktu şu anlık ama senin için birkaç bölüm yayınlayabilirim, belki sonra devamı gelir 
Reply

l_tunyy

Herkesin ruhunu emanet ettiği yaşlı bir söğüt ağacı olurdu. Kökleri karın boşluğuna sarılır, bazense yukarı doğru tırmanıp boynuna asılırdı. Söğüt ağacı ne kadar büyük, ne kadar dallı budaklı olursa olsun avucunun içine biriktirdiğin suya bakardı. Söğüt ağacıma baktım. Her bir dalına asılmış göbek bağına ve o bağların ucuna asılmış anıları seyrettim. Onları hem sahiplendim hem de akşamüstü bir mezarlığa terk ettim. Söğüt ağacını bir mezarın başına diktim. Onun dalları eğilip bütün mezarlara ulaştı. Her mezar da aynı kadın vardı. Her mezar da aynı çocuk. Her hatıra da aynı isim. Söğüt ağacının gövdesine sinmiş aynı ruh. Her biri affedilmeyi bekleyen, ruhunun tırnakladığı bu topraktan firar etmeyi isteyen. Ölen yoktu. Ama ben zaten yaralananları gömmüştüm. Yalnızca birisi ayaktaydı. O da gövdesini söğüt ağacına yaslamıştı. Dallarının ucuna astığı anıları yakıp üzerine toprak etmeden hemen önce, tek isteği onları hatırlamaktı. 
          
          -Agmen 2

l_tunyy

ilk kitabim da bana oldukca büyük gelen yazim ya da mantik hatalarimin oldugunun farkindayim. Seriye devam ediyorum, yazmaya uzun aradan sonra tekrar basladim. Daha iddiali bir sekilde yine hatalar yaparak ama eski hatalarimin üstünü örterek gelecegim. Trenime binmek icin hazirlaniyorum... cuff cuff 

Ginax00

@ l_tunyy  BENİM KIZIM YİNE SLAYLEYECEK CUFF CUFF
Reply

l_tunyy

Az önce Agmen ilk finalini verdi... 

l_tunyy

@ mywaattydiary1  net bir şey söylemek için şu an erken ama kurgunun genişliğinden dolayı 3 belki 4 diye düşünüyorum şimdilik :) 
Reply

nisasahbal

@ l_tunyy  kaç kitap olacak toplam
Reply

l_tunyy

mormelek005

@ Yorguninsan_22   yaaaa uff cok tattlısığğğğğğn teşekkür ederiğmm muahh❤
Reply

l_tunyy

2k!! Bayramda olsaydım daha güzel olurdu tabii ama bu da bana kısa zaman da bir bayram daha yaşattı. Ne dersiniz, kutlama niyetine bir inek yemeli miyiz? :) 

leydi_yazar00

@ yorguninsan_22 kırmızı et çok severim, bana uyar kdnxjdbx
Reply

l_tunyy

@leydi_yazar00  birbirimizi yersek olmaz ki ama en iyisi birlikte inek yiyelim 
Reply

leydi_yazar00

@ yorguninsan_22 seni yiyelim aşkım, senden daha tatlısı var mı?
Reply