ladaterra

taslakta ciddi anlamda yıllanan üç kitaba az önce bi tane daha ekledim ama asla hiçbirini yazamayacağım çünkü 20 sezon olan grey's anatomy hala devam ediyo ve ben daha 5. sezondayım

ladaterra

2023'ü silip atmak istesem de bi şekilde hayatımın içinde, hep hatırlatacak kendini artık. ama 2024, sen güzelliklerle gel lütfen. bana çok şey kattığın ve benden hiçbir şey eksiltip almadığın bi yıl ol.
          
          yeni yılınız her zamankinden daha güzel olsun ^^

ladaterra

geçenlerde ecmel soylu'nun bir tweetini gördüm. kaybettiği biriyle ilgili bir farkındalık anı yaşadığını ve bunun onu çok etkilediğini, hatta etkisinin geçmeyeceğini yazmıştı. muhtemelen yazın kaybettiği dedesiyle ilgiliydi. bunun nasıl olduğunu, neyin sebep olduğunu merak etmiştim.
          
          ben de dört ay önce (ecmel'in kaybından iki gün önce) çok sevdiğim, beni büyüten anneannemi kaybettim. etrafımda bağ açısından benden çok daha fazla etkilenen kişiler olduğu için de iyi olup onlara destek olmam gerekiyordu. ve küçüklüğümden beri çabuk tetiklenen, korkak biri olduğumdan da sırf geceleri rüyamda veya hayalini görmemek için hiç düşünmemeye çalıştım. çünkü düşünsem dört aydır bir gram uyku uyuyamazdım. kendisi hasta ve sessiz biriydi, zaten varlığı yokluğu birdi. bu şekilde, bu düşüncelerle dizginledim kendimi.
          
          ama geçen cuma günü, her cuma gittiğimiz anneannemlerin evinde, bir anda ağlamaya başlayınca anladım ne ve nasıl olduğunu. dedemin neden 'insanın gözü arıyor' dediğini de ancak anladım. orada sadece oturduğunda, sadece biz bir şey söylersek tepki verdiğinde, her hareketimizi izlediğinde, diyabeti olmasına rağmen tabağındaki tatlıları hemencecik bitirdiğinde... en azından varlığı bile yetiyormuş insana.
          
          yıl bitti sayılır. ama bu yıl, tombalayı bir kişi eksik oynayacağız, belki oynayamayacağız. bize kestane açıp zorla yediren kişi şimdi yok. yaz kış, ortam sıcak olmasına rağmen, uyuyan kardeşimin üstünü ısrarla örtmemi söyleyen kişi artık yok.
          
          bunun farkındalığı zor ve geç, gelişi de ağır oldu. bunlarla yüzleşebilmek, bahsedebilmek bile o kadar zor ki benim için... ama orada mutlu olduğunu ve bizi görüp kolladığını bilmek de huzur veriyor, güvende hissetmemi sağlıyor doğrusu. bu yine duygularımı, tüm düşüncelerimi hafifletiyor bir şekilde. göz alışıyor evet, ama içerideki boşluk asla dolmuyor işte. o kayıp hissi, küçücük bir şeyle acı şekilde hatırlatıyor kendini.
          
          canım anneannem, son kez gördüğümde bile pamuk gibi olan o yüzün hep gülsün ♥

ladaterra

matthew perry vefat etmiş... yani, o kadar üzgünüm ki. ölümüne ağladığım ağlayacağım bir iki ünlüden biridir. chandler benim için her zaman, herkesten farklı bi kurgusal karakterdi. matthew da öyle çünkü o chandler'dı zaten. hayatı çok zor geçti ve yaşamayı da sevmiyordu bence. o yüzden orada mutlu olacağına inanıyorum. reunion'u yaşayabildiği için mutluyum. rest in peace, bing ♡

ladaterra

Türküm, doğruyum, çalışkanım,
          ilkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
          ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
          Ey Büyük ATATÜRK!
          açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
          varlığım Türk varlığına armağan olsun.
          ne mutlu Türküm diyene!
          ♥

ladaterra

bu arada ayın 16'sı natasha'nın, 17'si de tony'nin ölüm günüydü *hıçkırık* bize göre yıldönümü oldu ama filme göre tam bu yıl geçen günlerde öldüler. 2019'daki filmin 2023'te geçtiğini görünce de çok uzak gelmişti ve ben o zaman daha lgs'ye bile girmemiştim.. şimdi yks'ye hazırlanıyorum..... 2. kez ,)

ladaterra

endgame bi başka abi ya adı bile tüylerimi diken diken ediyo
Reply