lahutininicsesi

Kavuşmayı bilmeden, kavuşmak yazılır mı?

yenigungece

Susarakta anlatabilirdi insan çünkü insan en çok susarak anlaşılırdı. Avaz avaz sustum bu yüzden, sahi sen duydun mu sustuklarımı?

yenigungece

@ lahutininicsesi  Sessizliğin dilini bilmeyenlerin arasında kaybolmuştum... 
            Oysa ben konuşuyordum, sessizliğin diliyle avaz avaz konuşuyordum ve sesim yankılanıyordu. Ama duymuyorlardı... 
            Gözler kördü gerçeği göremezdi, 
            Peki ya kalpler 
            Kalpler sağır mı olmuştu?
Reply

lahutininicsesi

@yenigungece herkes zaten çokça konuşuyordu. Biz susalım olur mu? Bunca boş konuşan insanın arasında biz sadece susalım.
            İnsanın susarak da anlaşabileceği biri olmalı hayatında, değil mi?
Reply

nrakks_

https://youtu.be/94gahPBPIqk
          Bu benim en sevdiğim şiir. Benden sana gelsin güzel kalpli şair... 

nrakks_

@ lahutininicsesi  ❤
Reply

lahutininicsesi

@nakkus16 o kadar güzel bir şiir ki... 
            "Senin adın kavuşmak olsun."
            
            Teşekkür ederim güzel insan
Reply

behicebal1

Selamunaleyküm kardeşim Tırtılın Hikayesi'ndeki "YAŞAMAK" isimlli kitabın yazarı kim?
          "Ne çok acı var"!

behicebal1

@ behicebal1  teşekkür ederim Allah razı olsun 
Reply

lahutininicsesi

@ behicebal1  aleyküm selam bu arada
Reply

lahutininicsesi

@ behicebal1  Cahit Zarifoğlu'nun
Reply

lahutininicsesi

Biliyorum gideceksin ...
          
          Bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin.Ne eski bir şarkı engelleyecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım.Usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin.Her adımında gitmenin acısı yankılanacak sokakta. Bir törendeymişçesine göze batan bir yürüyüşle gideceksin ve ben çocuklar gibi  bakakalacağım ardından. Sen geriye dönüp bakmayacaksın.
          
          Gideceksin ...
          
          Yalnızca gözlerimde sakladığım aşkımı, sükuta kurban vereceğim. ''Keşke'' diyeceğim sonra ve sonraları da her zaman ''keşke'' diyeceğim. Söylenmemiş sözlerin ateşi yakacak bedenimi. Engisizyonlarda kurban edileceğim her gün. Geç kalmış infazın korkusu  kemirecek beynimi. Duvarlara bakıp hayıflanacağım.
          
          Biliyorum gideceksin ...
          
          Puslu bir eylül ayında gideceksin. Gözlerinle birlikte,saçlarınla birlikte gideceksin. Geride seni hatırlayan bir tek kelebekler kalacaklar. Bir tek kelebeklerin kanatlarına bakacağım özlemle. İlan edilmemiş bir aşkın hüznünü bırakacaksın bir de. Taşıyamayacak kadar yorgun olacağım sen yokken. Sonra yaşamak dediğimiz saltanatın soytarılığı kalacak üzerime. Sihirli sözcüklerin avutuculuğuna salacağım boyalı yüzümü. Kimse fark etmeyecek seni. Seni en kuytu bakışlarımda saklayacağım. Seni uykusuz gece yarılarımda saklayacağım. Başlanıp da bitirilmemiş yazılarımda. Bir radyo istasyonunda çalınan Ortaçağ şarkısında.
          
          Sen gideceksin ...
          
          Ve aslında gitmelisin de ...
          
          Hem de bir eylül ayında gitmelisin ...
          
          Şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların ...
          
          Korkularımla öylece kalakalmalıyım, basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. Aşkınla sıcak bir çay içmeliyim. Küfürler saçıp etrafa belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı ...
          
          Yokluğuna alışmamalıyım ...
          
          Alışmamalıyım ...

lahutininicsesi

@ lahutininicsesi  ay ayse :-)
Reply

withaicha

Yok ben ekimde gidecem daha zamanımız var =D eheheh 
Reply

lahutininicsesi

O kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor 
          Saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke 
          Uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki 
          Ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda 
          Bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma. 
          Sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum 
          İçinden konuşma! 
          Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna 
          Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim 
          Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan 
          Misal şimdi yan yana uyumak var 
          Uyumamakta hayır var da 
          Uyumakta ne mahsur var 
          Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye 
          Secdelere küs alnımda bir kara bir kara 
          Kalksak gitsek ya şimdi 
          Belki Abant olur belki Porsuğun kenarı 
          Bayram namazından sonra 
          Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak 
          Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana.. 

lahutininicsesi

@ lahutininicsesi  vay canina bu konuda yeteneklisin ;)
Reply

withaicha

Yanyana oturup 
            Susarak konuşalım. 
            Bırakalım dünü bugünü 
            Şuan ki zamanla yarışalım. 
            Gel yamacıma 
            Hüznünü kederini gece ve gündüze danışalım.
            Sonra anlaşılmayıp
            Sustuklarımızı kusalım.
            Sen sus sonra beraber ağlayalım. 
            
            Ağladıkça anlayayım seni ..  
            
            =D 
Reply

lahutininicsesi

- Hz. Enes (R.a) anlatıyor: "Resûlullah (S.a.v) buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey ademoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım."
          Tirmizi, Da'avat 106, (3534).