Bu bir davetiyedir!
"Ama bir tek kendini umursamıyorsun değil mi?" Arkamdan gelen sesle korkuyla geri sıçrarken çatıda olduğumu unutmuştum... Aşağı düşmeyi beklerken koşarak yanıma gelip belimden tuttu ve kendine çekti beni bu bilinmeyen çocuk. Gözlerimi irice açıp aşağı baktığımda oldukça yüksek bir çatıda olduğumuzu fark ettim. Kafamı bu bilinmeyen çocuğa çevirdiğimde aramızdaki yakınlığın beni gergin etmesiyle hızla onu ittirip elimi alnıma koydum. Neler olmuştu az önce?
***
Bu arada, ben kim miyim? Ben Kamelya. Lüks villada yaşayan, her gün elini şıklatıp "Hizmetçi!" diye bağıran, kolejde okuyup havalı olan, ders notları yerlerde sürünmesine rağmen baba parası yiyen, on sekiz yaşında otogarı olduğu hâlde bisiklet süren biri değildim elbette!
Ben Kamelya. Yıllar önce babasını kaybetmiş olmasına rağmen bütün eve sahip çıkan Kamelya. Kolejde değil belki ama devlet okulunda da ders notlarım pek iyi olduğu söylenemezdi. On sekiz yaşında olmasına rağmen hayatı çok eskiden öğrenmiş biriydim. Üç kardeşim ve bir de annem vardı. Babamı kaybettim diyorum ama... ölmedi benim babam. Benim babam kendini içimde öldürdü... Yıllar önce bizi terk etmesi yalnızca ruhumu değil, bütün bedenimi yok etmeyi başarmıştı...
Ben Kamelya, herkes tarafından hayran olunan Kamelya... Hikayeme hoş geldin, ama bu hikayeye gelen pek hoş gitmiyor. Çünkü hikayem yalan, adım yalan, dünyam yalan, hayatım yalan, ruhum yalan... Her şeyin ön yargılı olduğu bu dünya da nefes alışım bile yalan...
Ben Kamelya, hikayeme hoş geldin. 10 kitaplık olacak bu serüvenin ilk acısını paylaşan kişi olmak için buradayım. Benim masalım, yine kurdun elindeydi. Benim masalım, hikayesini bilmeden yargıladığımız kötü cadının kendisiydi...
(Sadece, selam... Davet edildin!)
https://www.wattpad.com/story/257174641-a%c4%9flamam-zaman-ald%c4%b1