tütüne böyle havada alıştım.
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.
you can go, face the sun, ride a highway
anytime I can feel you're still by my side
there's no doubt, when the clouds darken my days
your caring presence softens my sleepless nights
hiçbir şeyim yolunda gitmiyor. ne zaman düzelecek bazı şeyler bilmiyorum. sanırım kaderimde amansız bir hüzün ve yarım kalmışlık var. kimse bana değer veremiyor, sevilmesi bu kadar zor bir insan mıyım? neden her şey çok görülüyor bana? her şeyin suçunu sana atmak ne de kolaydı; senden sonra hiçbir şeyim düzgün gitmedi diye ağlamak, sızlanmak. farkındayım ama ben sevilemiyorum, sadece arzulanıyorum. ötesi yok.
senin yüzünden edindiğim önyargı, hayatıma alırsam bana iyi gelecek insanı kendi elimle hayatımdan çıkarmama neden oldu. aptallık ettim, onu bir çok kez yargıladım, kırdım. hata yaptığımı fark etsem bile çok geç, geri gelmeyecek