layauss

"Her sabah doğan güneş, bir sabah doğmaz oldu. Elleri ellerimden, kayıp giden yıldız oldu.
          	Gülünce ışık saçan, o gözler, yaşla doldu.
          	Ağlama, duymaz artık, bir varmış bir yok oldu.
          	Giderken bıraktığı tüm renkler siyah oldu.
          	Üzülme, anla artık, belki de huzur buldu."
          	
          	—  10.09

begonvilry

"Ben
          senden önce ölmek isterim.
          Gidenin arkasından gelen
          gideni bulacak mı zannediyorsun?
          Ben zannetmiyorum bunu.
          İyisi mi, beni yaktırırsın,
          odanda ocağın üstüne korsun
                              içinde bir kavanozun.
          Kavanoz camdan olsun,
          şeffaf, beyaz camdan olsun
                              ki içinde beni görebilesin...
          Fedakârlığımı anlıyorsun :
          vazgeçtim toprak olmaktan,
          vazgeçtim çiçek olmaktan
                                  senin yanında kalabilmek için.
          Ve toz oluyorum
          yaşıyorum yanında senin.
          Sonra, sen de ölünce
          kavanozuma gelirsin.
          Ve orda beraber yaşarız
          külümün içinde külün,
          ta ki bir savruk gelin
          yahut vefasız bir torun
          bizi ordan atana kadar...
          Ama biz
          o zamana kadar
          o kadar
          karışacağız
          ki birbirimize,
          atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
                                               yan yana düşecek.
          Toprağa beraber dalacağız.
          Ve bir gün yabani bir çiçek
          bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
          sapında muhakkak
          iki çiçek açacak :
                              biri sen
                              biri de ben."

begonvilry

"Şimdi en açık renginde gözlerin
          Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak.
          Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
          Şiir gibi birşey seninle yaşamak.
          
          Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin.
          Yıldızların en parlak olduğu zamansın.
          Denizlerim senin kıyılarında sakin 
          Bırak ellerini avuçlarımda kalsın.
          
          Çirkin olan,fena olan ne varsa unut 
          Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle.
          Ellerimizde sevgi içimizde umut
          Bütün iyilikleri paylaşalım seninle.
          
          Aşkın büyülü sesini duyuyor musun?
          Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
          Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
          Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde 
          
          Varlığın dudaklarımda bir bal tadı 
          Yokluğun en korkuncu ölümlerin
          Senden başka dindiren olmadı 
          Acısını içimde kanayan yerin.
          
          Benimle kal zaman bitinceye kadar.
          Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca 
          Bir ömürdür seninle geçen dakikalar 
          Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca.
          
          Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz.
          Nabzın benim bileklerimde vurmakta
          Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
          Benimle en güzelsin aynalardan uzakta."

layauss

"Her sabah doğan güneş, bir sabah doğmaz oldu. Elleri ellerimden, kayıp giden yıldız oldu.
          Gülünce ışık saçan, o gözler, yaşla doldu.
          Ağlama, duymaz artık, bir varmış bir yok oldu.
          Giderken bıraktığı tüm renkler siyah oldu.
          Üzülme, anla artık, belki de huzur buldu."
          
          —  10.09

layauss

"Şimdi bütün güller, susuz ve kimsesiz.
          Seni beklemekten, seni özlemekten.
          Şu halimiz."  —  10.09

begonvilry

@ layauss  "Beni koyup koyup gitme n'olursun,
            Durduğun yerde dur
            Kendini martılarla bir tutma 
            Senin kanatların yok,
            Düşersin, yorulursun 
            Beni koyup koyup gitme, n'olursun." 
Reply

layauss

@ layauss  "İnandığım masallar, birer öykü oldular. Bana imkansızlıkları unutturdular. Sen gidince, unutuldular."
Reply

layauss

18 kış geçirdim ama hiçbiri senin gittiğin Eylül kadar soğuk değildi. & 10.09

begonvilry

@ layauss  "uykular yıkılır, rüyalar yarım kalır.
            Gidenler şiirle dahi dönmez biliriz."
Reply

layauss

@ layauss  "zaten o cennet yüzünü, cennetten başka bir yer hak etmiyordu."
Reply

layauss

Bir adam vardı; kimsenin yerine koyamayıp kimseye onun yerini veremediğim; kendi içimde kendime sakladığım; bulan olursa diye korktuğum, bir gün görmesem onu; gözlerimden soğuduğum. Kaybettim, Tanrı'm; ölülere karıştı, varlığının gönül kıran hadisesi; yokluğunun izbe felaketi. Onu hâlâ çok seviyorum Tanrı'm; sen biliyorsun. Bir daha dönmemek ve bir daha onu sevmemek üzere hapsolduğum acıların karakolundayım. Kelepçeleri varlığıma cesaret verdi, tutuklandım onsuzlukta. Gelmeyecek, sevmeyecek, bana ait olmayacak bir yasak adam sevdim Tanrı'm; madem onu bana yaratmadın, madem onu bende aşk vuslatına erdiren olamadın, neden sevdim onu, canım Tanrı'm? & Koza, Ağustos Sırılsıklam.

layauss

Bir yerde okumuştum, Mösyö Boustouler, tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağısı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum.

layauss

Kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. Sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. Zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. Yalan söylemişim. Sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsade edermişsin. Dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. Başım omzuma ağır gelir. Çürümüş bedenden beterdir halim. Tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım. Şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? Boşversene sevgillim, varoluşum bir intihar zaten.