Bir yanı vardı.
Geceleri sessizliğe gömülürken içinden geçen fırtınaları susturmaya çalışan…
Kalbini elleriyle tutup, kimseyle paylaşamadığı o derin, karanlık taraf.
Ve ben,
tam da orayı sevebilirdim.
Korkmadan,
kaçmadan,
yargılamadan.
Ama göstermedi.
Sanki bakarsam dağılacakmış gibi…
Sanki gözlerim onun sakladığı karanlığı aydınlatırsa, o karanlık anlamını yitirecekmiş gibi.
Beni dışarıda bıraktı.
Ben kapının önünde dururken, o içeride kendini kilitledi.
Bana güvenmediğinden değil belki…
Kendine güvenmediğindendi.
Ve ben,
hiç tanımama izin verilmeyen bir yanının özlemiyle kaldım.
Göremediğim, ama hissederek sevdiğim o yerin…
bana en çok ait olan taraf olduğunu bilerek.