Yazmayı 12 yaşındaki çocukluğumun hayallerinden esinlenerek öğrendim. Zihnimin en büyük mentoru o'ydu. Zihnimdeki kelimeleri şekillendiren ise hislerim oldu. Acım, aşkım ve pişmanlıklarımdı kelimelerin içine akan mürekkep.
En büyük korkum ise aynalardı. Ruhumdan akan kelimeleri sayfalara akıttığım an ise, korkumu sevmeyi öğrendim an oldu. Zihnimdeki karakterlerle kötülüklerimi ve iyiliklerimi sevdim. O karakterlerle arkadaş ve düşman oldum. Aynaları onlarla birlikte çatlattım.
Acı öyle bir şeydi ki, bir süre sonra insanıyla bütünleşiyordu.
Gidesi gelmiyordu şerefsizin, gönderesim de gelmiyordu. Ona bir sigara ikram ettim. Oturduk balkonda. Ben ona bir satır yazdım. O bana.
"Ahlaka uygun ya da ahlaksız kitap diye bir şey yoktur. Kitaplar iyi ya da kötü yazılmışlardır. Hepsi bu." -Oscar Wilde
- JoinedAugust 1, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or
lighterwithcigarette
Mar 19, 2021 01:52PM
"Üşüyüp ölmemek için acizce düşmanının paltosuna sarılmak gibiydi hayat."5. BÖLÜM: "KÜLE DÖNEN SOBA."View all Conversations