literarity

Saçların uçuşurdu rüzgardan.
          	Yanından seni seyrederdim.
          	Güneş yakardı, deniz yanardı...
          	Sen konuşurdun, dinlerdim.

literarity

Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görünmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamıza kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil verme arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?