Tavşanlı Kar Küresi
Ellerim soğuk, ruhum soğuk artık sana.
Bir başka bedende aradım ruhsuzluğunu.
Kimse senin kadar uzak olamadı bana.
Bulamadım başkasında aynı soğukluğu.
Özlüyorum o eski kışımı, sensiz kışımı.
Karlar yağardı bu şehirden önce.
Bu ayrılığımızın unutulan kısmı,
Soğukluğu özlüyorum derince.
Bir ateş yansa ne olurdu?
Küçücük ateş hiç eritir mi koca bir şehrin karını?
Giderir mi hiç benim koca kahrımı?
Gider mi hiç o karlar senin gibi?
Ayrılır mı ellerimden o ayaz?
Bırakır mı gözlerimin yaşını o soğuk?
Özletir mi kendini hiç senin gibi fırtınalar?
Senin gibi yalan mıdır sözleri soğuk rüzgarın?
Ve bir kar küresinin son şarkısı gibiydi sözlerin,
İçimi titretse de, sonunda huzurla uykuya daldırdı.
Unutturdu sıcaklığımı bana, artık tamamen soğuktum.
Duyulmuyordu buzların arasında sesin, fazla boğuktun.