llarutrunades

"Bana Duha ile ilgili bilgi vermezsen Komutan'a nasıl yaklaşacağımı bilemem. Bana…” Ölmemek ve buradan kaçmak için bir süre rol yapmam gerekiyordu. 
          	
          	Elini kaldırarak sözlerimi kesen Fenrir ile derin bir nefes aldım. O elini kesip… Tamam, sakinim. Hayır değilim, sadece rol yapmam gerek. 
          	
          	“Bilmiyorum.” Yüzümü buruşturup “Ne?” diye bağırdığımda Fenrir'in ifadesi değişmedi. Onu ikna etmek için bir düzine kadar daha laf sıralamak üzereyken o benden önce davrandı. 
          	
          	“Gerçekten bilmiyorum Duha'yı tanımıyorum.” 
          	
          	Gözlerimi kırptım yavaşça, Fenrir'in sözlerinin zihnimde yankılanmasına izin verirken “Nasıl ?” Sorusu dudaklarımdan dökülüverdi. 
          	
          	“Bildiğin tanımıyorum.” Derken kızıl saçları ve geniş omuzları yavaşça hareket etti. 
          	
          	“Nasıl tanımıyorsun, o ölecek diye ağlıyordun, onun ölmemesi için her şeyi yaptın.” Fenrir insanın kanını donduracak sakinlikte öne eğildi ve gülümsedi.
          	
          	“Yanlış ben kendim öleceğim için ağlıyordum, kendimin ölmemesi için her şeyi yaptım.”
          	
          	IV. Bölüm kesiti....

_infelix_

Kalenin yeni versiyonu mu paylaştıkların? Sanki önceden daha farklıydı

llarutrunades

@ _infelix_   Teşekkür ederim. Beğenmen beni gerçekten çok mutlu etti :)
Reply

_infelix_

@llarutrunades olsun böyle de güzell ellerine sağlık yazarcımmm
Reply

llarutrunades

@ _infelix_  Sayılır, bazı noktalarını değiştirmem gerekiyordu maalesef :(
Reply

llarutrunades

"Bana Duha ile ilgili bilgi vermezsen Komutan'a nasıl yaklaşacağımı bilemem. Bana…” Ölmemek ve buradan kaçmak için bir süre rol yapmam gerekiyordu. 
          
          Elini kaldırarak sözlerimi kesen Fenrir ile derin bir nefes aldım. O elini kesip… Tamam, sakinim. Hayır değilim, sadece rol yapmam gerek. 
          
          “Bilmiyorum.” Yüzümü buruşturup “Ne?” diye bağırdığımda Fenrir'in ifadesi değişmedi. Onu ikna etmek için bir düzine kadar daha laf sıralamak üzereyken o benden önce davrandı. 
          
          “Gerçekten bilmiyorum Duha'yı tanımıyorum.” 
          
          Gözlerimi kırptım yavaşça, Fenrir'in sözlerinin zihnimde yankılanmasına izin verirken “Nasıl ?” Sorusu dudaklarımdan dökülüverdi. 
          
          “Bildiğin tanımıyorum.” Derken kızıl saçları ve geniş omuzları yavaşça hareket etti. 
          
          “Nasıl tanımıyorsun, o ölecek diye ağlıyordun, onun ölmemesi için her şeyi yaptın.” Fenrir insanın kanını donduracak sakinlikte öne eğildi ve gülümsedi.
          
          “Yanlış ben kendim öleceğim için ağlıyordum, kendimin ölmemesi için her şeyi yaptım.”
          
          IV. Bölüm kesiti....