lustforgod
Her şeyin en iyisine layık olsaydın yanında ben olurdum.
@lustforgod
0
Works
1
Reading List
20
Followers
Her şeyin en iyisine layık olsaydın yanında ben olurdum.
Her şeyin en iyisine layık olsaydın yanında ben olurdum.
İntihar etmek için silaha ihtiyacım yok, sana vuruldum zaten.
Karı.
Harçlık bitince kalan tek dalla bakışma, rönesans tablosu.
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar Dursam ölürüm paramparça olur dünya Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak (Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç) Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı (Soluğunun elma kokması bundandı belki) Bir elma kokusuna tutundum düşerken Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle Çocuksun sen, çocuğumsun.
güzel olan her günü seninle tekrar tekrar yaşamak erimek yarını olmayan zamanlarda durdurmak bir yerde bütün saatleri bütün kuralları kırıp parçalamak sonra varmak o yerlere mevsimlere dur demek kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak sonra doldurmak ay ışığını kadehlere delicesine içmek ve unutabilmek her şeyi ansızın sevmek seni en yücesiyle sevgilerin birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak güzel olan sevmek seni tanrılar gibi seninle tanrılaşmak... bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin ne bu şehir kalacak ne bu duygusuz sürü bu korkunç kalabalık her vapur seni getirecek bana bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim kapılar sana açılacak senin için söylenecek şarkılar şiirler senin için yazılacak her evde bir resmin her meydanda bir heykelin olacak ve sen kimi gün bir rüzgar gibi kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi kopup ötelerden, ötelerden yalnız bana geleceksin bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin. ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm sende buldum erişilmez hazları yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan duyguların en ölmezini sende duydum susuzluğum dudaklarında dindi yalnızlığım ellerinde çoğu gün unuttum açlığımı sende doydum... ilk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun anladım yaşadığımı her nefes alışta seninle geçtim bütün zamanlardan seninle var oldum eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.
Boynunda bir yer vardır, ben bilirim ne zaman oradan öpsem, değişir gözlerinin rengi yanar dudakların, terler avuçların dökülür kapkara aydınlık gibi omuzlarına saçların gitgide artar kalbinin vuruşları bir musiki halinde dünyamı doldurur ansızın bütün sesler kesilir zaman durur bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde her gün seninle yeniden var oluruz eriyip kaybolduğumuz yerde... sesini duymadığım gün yaşanmış değil açan çiçek değil öten kuş değil yüzünü görmediğim gün içimde yıldızlar sönük güneşler güneş değil seni sevmediğim gün seni anmadığım gün olacak iş değil... her günüm seninle geçsin o güneşe en yakın kimsenin varamayacağı bir dağ başında uçsuz bucaksız uzak denizlerde insan ayağı değmemiş ormanlarda uzaklarda, en uzaklarda o gemilerin uğramadığı limanlarda ışığım ol, alınyazım ol benim vatanım ol, evim ol yeter ki bir ömür boyu benim ol her günüm seninle geçsin...
peter losing wendy.
kaderde senden ayrı düşmek de varmış doğrusu bunu hiç düşünmemiştim... seni tanımadan hele seni böyle deli divane sevmeden yalnızlık güzeldir diyordum al başını, kaç bu şehirden ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git git gidebildiğin yere git diyordum oysa ki, senden kaçılmazmış yokluğuna birgün bile dayanılmazmış. bilmiyordum... yine de dayanmaya çalışıyorum işte bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye rüzgar güzel bir koku getirmişse saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum yaşamak seninle bir başka zamanı bir başka zamanda seni yaşamak her şeyden önce sen elbette sen mutlaka sen ister uzaklarda ol ister yanıbaşımda dur sen ol yeter ki bu zaman içinde ben olmasam da olur seni bir yumağa sarıyorum yıllardır bitmiyorsun çaresizliğim gün gibi aşikar su olup çeşmelerden akan güzelliğin inceliğin ışık ışık yüzüme vuran sen güneş kadar sıcak tabiat kadar gerçek sen bahçelerde çiçekler açtıran sudan, havadan, güneşten yüce varlık sen, o tek sevgi içimde sen görebildiğim tek aydınlık bir nefes de benim için al havasızlıktan öldürme beni bulutlara, yıldızlara benim için de bak susadım diyorsam bir yudum su içmelisin ben yorulduysam sen uyumalısın ellerim sevilmek istiyor saçlarım okşanmak istiyor dudaklarım öpülmek istiyor anlamalısın. ağaçların yeşili kalmadı gökyüzünün mavisi yok bu dağlar o dağlar değil rüzgarında kekik kokusu yok kim bu çaresiz adam bu kan çanağı gözler kimin kaç gecedir uykusu yok gündüzü yok gecesi yok yok yok anladım sensiz yaşanmaz bu dünyada imkanı yok.
Kalktım, baktım gecenin üçündeymişim. Ben nasıl bir kadınım hiç sevilmemişim.
When you are young, they assume you know nothing.
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: