Evet çoğunuzun sesini duyabiliyorum. Kötü bir son olduğunu düşünüyorsunuz. Çok da haksız sayılmazsınız elbette benim de beğenmediğim yerler oldu. Ancak ben yine de mutluyum ve o kadar da kötü olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle çevirmenlere ve editörlere çok teşekkür ediyorum. Isayama sana da.
Şimdi gelelim "Soru işareti" koyduğum panellere:
1.Eren'in Mikasa'ya aşık olduğunu öğrendiğimiz panel.
Bu panel olmasaydı belki de çok daha iyi bir chapter olabilirdi. Çok ani oldu sadece. Bir anda Yandere moda geçmesi çok şaşırttı beni açıkçası.
2.Bu anlamadığım kısım: Eren annesini mi öldürttü?
Şimdi anladığım kadarıyla tüm olayları en başından beri Eren yönetti... (Yanlışsam düzeltiniz) Peki sizce buna gerek var mıydı? Bunu neden yaptı? Biri aydınlatırsa sevinirim.
3.Ymir'in Krala aşık olması.
Gerçekten mi? bu muydu yani. Stockholm sendromu yaşıyor olması çok saçmaydı. Ymir'in böyle bir hissinin olması beni çok hayal kırıklığına uğrattı.
Şimdi gelelim sona ve nasıl hissettiğime. Öncelikle bu chapter çok ağladım, çok.
Hem üzgün hem de mutlu hissediyorum.
-Titana dönüşenlerin geri dönmesi beni çok ama çok mutlu etti.
-Levi'ın eski arkadaşlarını gördüğü sahne muhteşemdi.
-Ve Sasha... Seni seviyorum.
-Timeskip yapmak bence iyi bir fikirdi. Belki bir spin-off alabiliriz.
- *Fakat herşeye rağmen savaşlar durmadı.*
-Sondaki sahneye gelirsek... gerçekten çok güzeldi. Her şeyin başladığı yerde her şeyin bitmesi.
-Ve Jean'ın Eren ile yaşadıkları şeylere rağmen önca harika sözü söylemesi..