Kalabileceği bir oda arıyor, fakat içindeki dürtüler onu sürekli itiyor, o da sanki huzur bulacakmış gibi bir odadan başka bir odaya kaçıyordu. Fakat burada yıllardan beri egemenliğini sürdüren ve yerinden gönderilmek istemeyen, sessizliğin görünmez duvarına tosluyordu her defasında. Mumlar bile bunu hisseder gibiydi; sessiz sessiz tıslıyor, sıcak damlalarını gözyaşı misali aşağıya akıtıyordu.
|Stefan Zweig