Yazıyor, yazıyor. Ben deniz Semra Kaya sizin için Atmaca’ya bölüm yazıyor.
Alıntı;
"Ben köpek değil, köstebeğim Atmaca. O yüzden en az kunduz kadar yaşama şansım yüksek. O kuş beyninle bana edebiyat yapmayı bırak. Çok yaşadın. Artık kanadını kırma vakti." Doğru çok yaşamıştım. Hemde 35 sene kadar çok. Ayağa kalkıp Erkan'ın en az on adım ötesinde beklemeye başladım. Elinde tuttuğu silahını daha iyi kavrayıp, gözlerimin içine uzun uzun baktı. "Kim derdi dimi? Sonunun benim elimden olacağını."
"Doğru" dedim. Alaylı bir gülüş sunarak. "Benim içinde böylesi süprizi oldu."
"Süpriz yapmayı hep sevdim. Uslu bir Atmaca olsaydın belki de böylesi bir süprizden yararlanmazdın. Ama sen rahat durmadın. Can yakarsan canın yanar Atmaca." Dedi ve silahını bu seferde benim için ateşlemişti. Yediğim kurşunla önce öne doğdu eğilmiş ardından geriye sendeleyip düşmüştüm. Bedenim karanlık ormanın en ücra köşelerinde yuvarlanırken, Erkan'ın ne türlü bir canını yaktığımı sorgulamadan edememiştim. Onu bir kez görmüştüm. O gün o depodan sağ çıkmasına müsade etmemeliydim.