K.K. ALINTI;
“Burada mutlu musun peki?” diye sordu, Cihan. Şimdi gözlerime oldukça baskın bakıyor, en ufak yalanımı kaçırmak istemiyormuş gibiydi.
Rahatça başımı salladım. “Mutluyum. Yani... Alıştıkça daha mutlu hissediyorum. Elmas teyze bana kıymet veriyor, Sare Ahsen’e olan özlemimi dindiriyor. Demir...” deyip gülümsedim. “O bana daha önce yaşamadığım bir duyguyu veriyor.”
“Peki ben?” diye sordu tok sesiyle. Cevabımı duymaya oldukça ilgiliydi.
Gözlerimi kaçırıp kucağımdaki ellerime bakarken, “Demir gibisin.” diye mırıldandım. “Daha önce yaşamadığım duygular...” Kızardım. Oturduğum yatakta iyice küçülürken Cihan biraz daha yanıma kaydı ve dizlerimizin birbirine değmesine sebep oldu.
“Utanınca iyice güzelleşiyorsun; ama,” İltifatını sindirmeye çalışırken yüzümü örten dağınık saçlarımı geriye doğru çekip kulağımın arkasına sıkıştırdı. “Bir yandan da benden utanmanı istemiyorum.”
Boğuk sesini işittiğim an, bacaklarımın arasında baş gösteren hoş sızıyla onları sıkıca birbirine bastırdım.
“Yanakların yine kızardı.” dedi, eğlenir gibi bir sesle. Rahatsızca ona bakıp kolunu dürttüm.
“Sabah sabah benimle uğraşmaya gelmişsin, uyandırmaya değil.”
Dudaklarındaki tebessüm birkaç saniye daha suratında asılı kaldı, lakin çok geçmeden kayboldu. Omuzlarını dikleştirip harelerine ciddi bir bakış yükledi.
“Hale,” Sesi de en az bakışları kadar ciddi çıkmıştı. “O adamla ne olduğunu bana hâlâ anlatmadın.”