kafasını kaldırıp bir süre daha izledi yıldızları, hayret etti bunca sessizliğe, sakinliğe...
tüm yer gök susmuş da onu dinliyor gibiydi, tanrının bir hediyesi miydi bu?
Mr. Pi kesinlikle bunu biliyor olmalıydı. En iyisi ona sormaktı
"Bayım, bir şey sorabilir miyim acaba?"
"Sor"
"Karanfil tarlaları nerede acaba?"
"Burada bulamazsın."
"Emin misiniz bayım?"
"Hiç olmadığım kadar." dedi kararlı bir sesle.
"Ama kokularını buraya geldiğimizden beri soluyorum bayım, mutlaka buralarda bir yerde olmalı."
Adam duraksadı birdenbire daha sonra bir sis çöktü dumanlı gözlerinin üzerine,kelimeler ağzından zar zor çıkarak:
"Ah be çocuk dedi, bin kere ölmüşsün sen, birinde bile gömülmemişsin..." ikisi de sustu uzunca bir süre.
Mr. Pi her zaman böyle konuşuyor diye düşündü küçük çocuk.Ben ölmedim, hem acı bile hissetmiyorum artık...