uzumlukekk3

Duzah ile ilgili alınti falan gelirse banada yazar mısın benim sosyal medya yokda

mel_lalalala

@ uzumlukekk3  "Yamaç!" diye çığlık attım. Yamaç nerede?"
            
            
            Anladığında, "Siktir," diye mırıldandı.
            
            
            Ve adam mermileri tekrar boşaltmaya
            başladı.
            
            
            DUZAH |29. Bölüm: Yarım Kalan Bir Düş.
Reply

mel_lalalala

@ uzumlukekk3  Sanki ne yaptığını yeni anlamış gibi garip bir
            ifadeyle bana baktı. Ama bunu düşünerek
            yapmadığını biliyordum. Çünkü düşünse
            böyle bir şey yapmazdı.
            
            
            Yere resmen çökmüştüm. Kafamı kaldırıp
            ona baktığımda onun da anında tezgâhın
            altına girdiğini gördüm. Yerdeki mermilerden
            birini eline alarak incelemeye başladı. Kaşları
            anında çatılmıştı.
            
            
            "Ne oldu?" diye sordum fisildayarak. Ates
            eden her kimse ateş etmeyi kesmişti
            
            
            "SVD Drugov," dedi mermiyi incelemeye
            devam ederken
            
            
            "Ne?"
            
            
            "Keskin nişancı tüfeği."
            
            
            "Yani?"
            
            
            "Yani adam keskin nişancı tüfeği kullanıyor
            ama 2 metre olan beni değil de kahve
            kavanozunu mu vuruyor?" diye sordu bu
            saçmalık derecesine. "Dikkatimizi dağıtmaya
            çalisıyor."
            
            
            "iyi de bunu neden-"" Kisa bir saniye sonra
            duraksadım. "Perva, Yamaç nerede?"
            
            
            "Ne?"
Reply

mel_lalalala

@ uzumlukekk3  Sözümü tekrardan kestiği için ona
            patlayacağım sırada, "Sen de sesi duyuyor
            musun?" diye sordu elindeki kahve bardağını
            tezgaha bırakarak
            
            
            Kaşlarım çatıldı. "Ne sesi?"
            
            
            Birkaç saniye sonra ise ben ne olduğunu bile
            anlamadan belimden tutarak tamamen
            önüme geçmişti, beni duvarla arasına
            aldıktan sonra ağırlığını üzerime verdi ve
            resmen duvarla onun arasında kaybolmama
            neden oldu. Çok değil, birkaç saniye -belki
            de saliseydi- sonra camın kırılma sesini
            duydum ve üzerimize resmen mermi
            yağmaya başladı.
            
            
            Birkaç saniye boyunca kımıldamadan durdu
            ama beni koruması onu tamamen açık hedef
            hâline getiriyordu ve neden kımıldamıyordu
            anlamıyordum. "Korkma," diye fisildadt,
            dibimde olmasına rağmen sesini zar zor
            duyabilmiştim. Ateş eden adamın hâlâ
            durmadığını durmadan devrilen biblolardan
            ya da masaya saplanan mermilerden
            anlayabiliyordum, her ne kadar beynim tüm
            seslere kendini kapatmış olsa da. Kafamın
            içinde sadece uğultulu bir ses vardı. "Eğil.
            Aşağı in. Tezgâhın altına gir."
            
            
            "Çekil üzerimden," dedim eğilirken. "Deli
            misin sen? Adam hâlâ ateş ediyor!"
Reply