melikeafel

Sert bakıyordu ama Poyraz kadar sert ve soğuk değildi. Beni kötü hissettirmeye de çalışmıyordu, sadece sert bakıyordu ve ben bu bakışlardan tonlarca anlam çıkarıyordum. 
          	
          	Aklıma gelmesinden anında nefret ettiğim bir düşünce doluştu zihnime. Hemen silip atmak istedim ama başarısız oldum. Aklıma annemin, elimdeki tek fotoğrafı geliyordu. Benimle olduğu, güzel ve samimi hissettiren, kalbimin gerçekten attığına inandığım tek fotoğrafı. Annem gibi bakıyordu. Daha bugün tanıdığım bir insanın bu kadar çok şey hissettirmesi saçmaydı ama her şey ortadaydı. Ona bakınca, kendimi çok garip hissediyordum.
          	
          	Bölüm 4 / RESİMLER 
          	
          	Yeni bölüm yükleniyor…

melikeafel

Sert bakıyordu ama Poyraz kadar sert ve soğuk değildi. Beni kötü hissettirmeye de çalışmıyordu, sadece sert bakıyordu ve ben bu bakışlardan tonlarca anlam çıkarıyordum. 
          
          Aklıma gelmesinden anında nefret ettiğim bir düşünce doluştu zihnime. Hemen silip atmak istedim ama başarısız oldum. Aklıma annemin, elimdeki tek fotoğrafı geliyordu. Benimle olduğu, güzel ve samimi hissettiren, kalbimin gerçekten attığına inandığım tek fotoğrafı. Annem gibi bakıyordu. Daha bugün tanıdığım bir insanın bu kadar çok şey hissettirmesi saçmaydı ama her şey ortadaydı. Ona bakınca, kendimi çok garip hissediyordum.
          
          Bölüm 4 / RESİMLER 
          
          Yeni bölüm yükleniyor…

melikeafel

Eğer dönüp o satırları okumayı bitirmezsem finali hiçbir zaman anlamayacağımı biliyordum elbette. Bu yüzden geri döndüm o satırlara, tekrar karşımda oldukları için kalbim hızlanmıştı. Ama yapamadım, okuyamadım o satırları. 
          
          'Belki de finalini bilmemeliyim.' dedim içimden. Kitabı kapatıp tozlu rafların içinde, defalarca okuduğum romanların arasına yok olması için koydum. Elbette yok olmayacaktı ama görmemek için çabalarsam, sonu gelir diye düşünürdüm. 
          
          Finali öğrenmek istersem arkamı döndüğümde bile orada olacaktı ve öğrenmek için hazır hissetsem de hissetmesem de benimleydi, bunu biliyordum. Ama yine de öğrenmemeyi tercih ettim çünkü insan kendi sonunu yazamazdı. Böyle bir şansımız yoktu ama bu kitabın sonunu ben yazabilirdim. Zihnimde istediğim gibi tasarlar ve öyle kabul ederdim. 
          
          Beyaz Emareler/4

melikeafel

"Ne düşünüyordun ki?" diye sordu dosyayı önüme atarak. Başımı eğerek onlara baktım. "Onu bulabileceğini mi? Bulunca mükemmel bir aile olacağınızı mı?" 
          
          Dosyada annemin fotoğrafı vardı. Sözde ölen annemin. Seneler önce öldüğüne inandırmışlardı beni, daha çok küçükken. Bulut'ta büyüdüğüm zamanlarda kendi dosyamın yanında anneminkini de bulmuştum. Henüz çok gençtim onu bulabilecek kadar gelişmemiştim tek başıma yapamazdım ama yine de denedim. Tabii ki başaramadım. 
          
          Onu bulmaya çalışırken, hayatımda babamdan daha korkunç ne olabileceğini gördüm. Kötü şeyler yaşadım, yanlış yollara düştüm, çıkamadım. Bataklık gittikçe beni çekti. Sonra Reha abim bunu gördü ve beni oradan kurtardı. Batmadan boğulmadan kurtulmuştum. 
          
          Şimdi ise seneler sonra onu tekrar aramak istemiştim. Onu bulmak, neler olduğunu öğrenmek ve... 
          
          Ve Alin'le tanıştırmak istemiştim. Kalbimin yaşayan bir kısmında ışıklar yanıyordu. Işıklar sönsün istemedim. Daha fazla yansın, çoğalsınlar istedim. Annemi gerçekten tanımak istedim. Öldüğüne hiçbir zaman inanmadım. Ama yine onu bulamadım. Yine çukura düştüm ve yardım isteyecek kimsem yoktu. 
          
          Beyaz Emareler/3 Geleceğin İzleri

melikeafel

"Reha abi?" yüzüne baktığımda ruhumdaki acı büyüdü sanki. Karşısına dikilip ağlamak istedim sadece. Tekrar küçük bir çocuk oldum. Elindeki şekeri düşürmüş, yeni bir şeker isteyen küçük çocuğa döndüm. Ruhum odasının kapısını araladı ama bu sefer o değil, bir kız çocuğu çıktı odadan. Bana gülümseyip gözlerindeki yaşları sildi. Elindeki yeni şekeri bana doğru uzattı ve almamı bekledi. Yapamadım. Ben yine yapamadım. Yine onun karşısında acımı gizleyemedim. Olan biteni unuttum yaram henüz kabuk bağlamamışken onu biraz daha açtım. Gittikçe derinine indim. Ben yine Reha abim karşısında tüm maskemi indirerek çırılçıplak kaldım. Yılların getirdiği acımasızlık, gözlerinin kenarlarındaki çizgilere doluşmuştu. Yemyeşil gözlerinin gittikçe daha da parladığını gördüm. Yaşlı yüzüne düşmüş beyaz saçları yağmurdan ıslanmıştı. Biliyordu. Nasıl oldu bilmiyordum ama o biliyordu. O her zaman acımı bilirdi. Kollarını iki yana açarak buruk bir gülümsemeyle baktı bana. Buğulanan gözlerim yalvarıyordu dökülmek için. Uzaklaşmak için. Kabul ettim, gitmelerine izin verdim. İntikam umurumda olmadı, iyileşeceğimi sanmıyordum ancak dinebilirdim. Açtığı kollarının arasına girip sımsıkı sarıldım ona. Hiçbir zaman olmayan aile kavramım, sevgi, huzur, neşe kavramım Reha abimdi. Ona sarılınca tüm bunları anlardım. Hiçbir zaman ailem olmasa da o benim ailemdi. Aile ne demek bilmiyordum. Tek bildiğim bazılarımız için hep aynı sonucu vermiyordu. Bazılarımız için aile iyileştirmez, daha fazla yıkardı. "Öldü." diye fısıldadım zar zor çıkan sesimle. "Biliyorum." derken elini saçlarıma uzatıp okşadı. Sımsıkı sardı bedenimi. Bana güven dercesine sarıldı bana. Bende inandım, güvendim. Hiçbir zaman güvenimi boşa çıkartmadı. 
          
          Beyaz Emareler/3

melikeafel

Çünkü ben o kadar alışıktım ki hor görülmeye, yalnız hissettirilmeye, şiddeti tanımaya… Ufacık bir sinir bile tüm ruhumu mahvedip, yitiriyordu. Ufacık bir sert dokunuş bile bedenimde bıraktığı o manevi izle ruhumu mahvedip, yitiriyordu. Ufacık bir sert bakış bile bedenimi kül etmem için yalvarmama yetiyor, ruhumu mahvedip, yitiriyordu. Bu külün üzerine şelalelerde aksa sönmeyecekti çünkü ben ufacık bir hisle dünyaları yakabilecek güce sahip olabiliyordum. Ben o külle yaşamayı öğrenmiş, alevlenmesine izin vermemiştim. Fakat içimdeki o bulanık şelale akmaya çalıştıkça, ben harlanmak için çırpınıyordum. İyi hissetmek için çırpınan ruhuma son bir darbediyi de kendim atıp, onu yok ediyordum. Çünkü ben, kırılıp dökülmeye yüz tutmuş, sadece büyük bir darbe bekleyen harabe bir evdim. O evi tamir etmek imkansızdı. Ama yine de denemek için defalarca çırpınan ruhum bedenimi aksine sahipleniyordu. Ben o hiçbir zaman umut kesilmeyen fakat kendinden umudu kesmiş evdim. Döküntülerim başka ruhları yakardı.
          
          Melike A./Kalıntı

Songl8563

@ melikeafel  ❤ duygulandım...
Rispondi