@ bedestenzade güzel cevabınız için teşekkürler. Açıkcası korkarak yazmadım değil. Haklısınız siz olayın sadece romantik boyutunu ele almak istemişsiniz. Ben aksiyon poliye delisi bir insan olarak farklı beklentide bulunmuşum. Sadece aynı yerde çalışınca oğlan ve kız işe deyinmek gerektiğini düşünenlerdenim. İlişkinin parçası olduğuna inanıyorum.
Tabi bunu kaç kişide buluyorsun dersen işte o kısım kabus. Çok seyredilen dizilerdeki çok okunan kitaplardaki şirketlerin ne iş yaptığını bilmemek. Veya o de dünyaca ünlü avukatların doğru düzgün tek davaya bakmaması, o mimarların çizimden anlayışının dumanı tüten bacalı ev olması.... Bu örneklerimi sayfalarca uzatırım çünkü çok fazlalar.
Ben niye bunları yazdım ya? Çok doldum galiba okuyacak bir kitap izleyecek bir film bulamamaktan. Klasikler de olmasa gömün beni sahaflara...
Galiba bütün bunları buraya yazmam yazım tarzınızı beğenmemden kaynaklı... Daha iyi daha profesyonel daha mükemmeli sizden okumak istediğimden.
Bir çok noktada katıldım size tek bir nokta hariç. Oda şehir konusu... Haklısınız bilimsel yazı değil bir hikaye belki gelecek için roman. Ama bu tarz ayrıntılar bilimsel değil mantıksaldır. Bir hata oluştuğunda editor hakem düzenleyici buna mantık hatası der.
Misal olarak amerika da on sekiz öncesi araba kullanımı normaldir. Bir çok eyalet daha on beş de ehliyet hakkı sunar gençlere ama Türkiye de geçen bir olay yazılırken lise son öğrencisinin dahi araba kullanması mantık hatasıdır (o genç sınıfta kalmadıysa) çünkü gençlerin (bunlar türk genci oluyor) sandığının akisine ehliyet on sekiz yaşını doldurmadan önce alınamaz.
Yazımı bu ufak (lojman, şehir, kişilerin iş deki pozisyonu ,kültürel objeler) şeyler profosyonelleştirir ve daha önemlisi mükemmelleştirir. Yoksa hayal edip yazılmakla kalır. Bu yazım tarzı bununla sınırlı kalmamalı...
Samimi cevabınıza dayanarak tekrardan fikirlerimi beyan ettim. Sevgiler...