bugünün ikinci paketindeki on dokuzuncu sigara dalındayım. kaldırım kenarında oturmuş olan kara kedi, hüzne bulanmış olduğu zehir rengindeki gözlerini gezdiriyor etrafında, görebiliyorum. çentik hâlindeki göz bebeklerinde acının saflığı var gibi. birini veyahut birilerini arıyor sanki. iki sivri kulağının arasını şefkatle, sevgiyle okşayarak birilerini bulma umudunda herhâl. oysaki daha yirmi sekiz dakika önce evsiz, üstü başı yırtık, saçları dağınık, teninde kara kara isleri bulunan, gözlerinde acının saltanat kurduğu belli olan bir kız çocuğu gelip de bu kara kediyi sevmek isterken, kara kedi bu kız çocuğundan kaçmıştı. korkuyla tıslamıș, zehir rengindeki gözlerine tehditi yerleştirmişti. kız çocuğu da kimsenin yanında sürekli istenmiyormuș da bu duruma alışıkmıș gibi duruyordu. yine de gözlerinde bir acı daha yeşermiști.