maezcs
seni rüyalarımda görüyorum
@mevtiveziz
18
Works
0
Reading Lists
164
Followers
seni rüyalarımda görüyorum
el
iskender'in sacrifice diye bir şiiri var başına mavi özgür'e diye not düştüğü
Koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik Sokaklarda elimizde şarap şişeleri Adlarımızın yan yana olduğu Kalpler kazımıştık ağaçlara Modern çağın gereklerine inat, biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz... Bugün bir abajur aldım sana eve geldim yatağın hep sol tarafında yatardın sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi ışığında bir mektup yazdım sana teypte elton john'dan sacrifice Beni terk ettiğini bildirdiğin o telefon konuşması Gözlerinin gencecik mavisi birden başlayan, o telaşla, bütün gece yağan Yağmur geldi hatırıma Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım Yüzüme kapanan ellerin Yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin O okyanus ellerin geldi hatırıma Kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları Tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm Ampul patladı bir anda alev aldı abajur Kan ödüldür Kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım tenler birbirine düşman, aşıklar birbirine küs nedenini hatırlamıyorum ama utandım utandım
Sana bugün bir abajur aldım: Bir şeyin ucunda durur ya yeşil chevrolet Kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi Teybinde elton john'dan sacrifice Biz sahile doğru yürümüşüz Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden söz ettim Saydam, renksiz, özgür güllerden Bir gül olmak korkusundan Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım Sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar 'Canım...' diye başlanılıp Yarım bırakılmış bir sürü kağıt parçası ruh parçası aşk parçası buğu parçası haz parçası paramparça içime paramparça bir kış gelmiş biliyor musun ben daima Kışları saklanırım kan Kan ödüldür açıkçası Sana bugün bir kurban kestim Hala ağrıyor ve akıyor bileklerim Gelip geçici bir seyahat Üzerinde konuşulmamış bir sevgi Karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler Aynı dalda karşılaşan iki çocuksincap Dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs Dudaklarda müstehzi bir hal Yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi Bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal Vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları Beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan Delikanlı tanrının eli Usulca düzeltirken ıslak kakülümü Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü Bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup Ben bugün sana öldüm başkasına değil Hani o chevrolet yeşil, kapıları açık Teybinde elton john'dan sacrifice Avucumda pembe, ziftli bir alyans Vurup kaybolan buğu ve haz parçaları, Biriktirdiğimiz Zamanla biriktirenle biriktirilenin Birbirine karıştığı Ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü Üzüldüğü şey Bir tüy gibi yanınıza gelip Bir tüy gibi ürpertip Sonra Sonra geri çekildiği... sacrifice...
hüznüme saygıda kusur etmemenizi rica edeceğim
ben içi boşaltılmış siyah bir hayvan hücresiyim uçan kuşun erkeklik organını almışım ağzıma havada kuruluyum çevir ruhumu ey hasmım canavar, vaktim yok camdandım kırılsam doğa çalınacaktı yeryüzünden aşık oldum mu kurt inerdi yüzüme birden fazlaydı katilim cesedimi bulamadı sahibim bir yerime yağmur yağıyordu ellerimden teki karşı safa geçmişti bağırsam, ama bir de bağırsam çağırsam ağlasam şair oldum sanacaklardı canım, güzel abim! bağlasana deli gömleğimi!
dünyanın yetimi
Oğlanlardan ve alkolden vaktim arttıkça seni düşünüyorum Türkiye, inan doğru bu kere yanılsamam ve ruhumun yavşak zıpırlığı, hiç değilse ayık dolaşamayacak kadar dürüstüm, Türkiye, kahraman tarkan öleli çok oldu, artık onu unut; bunadı kurt. Playboy'a annemin çıplak resimlerini satarak Beyaz Saray'a sırnaşmayı düşlüyorum spermi biraz fazla kaçırdığımda, Beş parasız paraladığım sokaklarında embesillerini ve taşşak kalpli aydınlarının sidik yarışlarını görüp bol bol osuruyorum; başbakanı dinlerken televizyon karşısında ekrana ekmek teknemi açmak ya da esrar içmek, geğirmek en büyük mutluluk bana verdiğin, Otuz bir çekmediğim gecelerde düşler kuruyorum senin hakkında, hür hülyalarımda sana zerre kadar yer vermiyorum ama, maalesef ayakta kalıyorsun,
Ben, sex-shop'ların, komünist partinin, müslürnan demokrat partinin, rock partinin, çeşit çeşit gay barların açılmasını, askerliğin kaldırılmasını istiyorum Türkiye; bu topraklarda Nobel, Oscar, LSD, özgürlük ve sik anıtları görmek istiyorum: kişi başına düşen milli gelirden bana ait payı iade ediyorum bütün bu harcamalar adına sana; hapishaneler, hayvanat bahçeleri, kamplar, tımarhaneler boşaltılsın derhal; ben bütün kentlerinde barışla, erdemle, insanlık haklarımla keyiften gebere gebere, ıslık çalarak dolaşan bir seyyah olmak istiyorum; Mandela kötü adam, döv onu Türkiye, 'Uzak Asya' dan gelip Akdeniz' e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket.. sizin! Afiyet olsun efendiler!' demekten bıktım, bıktık, anlıyor musun, orada mısın Türkiye, Ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz; biz yine gideriz; sen, rahatını bozma o zaman, güzel bir çocuk gibi bu şık dünya yatağında böyle masum böyle mazlum uyu Türkiye,
Türkiye, ayıptır sorması ne zaman akıllanacağız; Türkiye, Kıbrıs'ın yakasını ne zaman bırakacağız ve ne zaman yaraşır olacağız binlerce devrim şehidimize, Türkiye, hiç terbiye edinemedim, yeteneğim bu kadar; çük kadarken okudum Sabahattin Ali'yi, Kafka'yı, Dostoyevski'yi, London'ı; Kapital'e başlayışım babamla aramızda çıkan küçük bir harçlık sorununa dayanır, IQ'larımızın düşük olduğunu sanmıyorum, peki bir eşek şakası bu; köy enstitüleri, halk eğitimler, halkevleri ne ayak; Behice Boran, iyi ki unutuldu; iyi oldu, eline sağlık Türkiye, Hasbelkader bir önerim var: CIA, Eurovision'u kazanmamızı, Avrupa Birliği' ne girmemizi sağlayamaz mı acaba, şüphesiz, eh benimki de salaklık, haklısın Türkiye, Bizi milletçe sevmeyenlere ayar oluyorum; ağızlarını burunlarını kırarak onlara medeniyet öğretmek istiyorum Türkiye,
yalnızlığın yanından girilir öteki doğaya.. buz biblolar.. sanemlerin naralarında, ve ayinlerinde böcek dualarından.. kedinin kuyruğundan senin kirpiğine asıldığı şal zindan.. demirden süzülerek döşendiğim tül granit.. nemesis döküntü altında gizlendiğim, sığındığım, aldatılmış ve ıslanmış, şemsiyemi kapatıp: -rahatsız ettim! arabam bozuldu, acaba.. rüyalarında kırbaçlanmış delikanlının azadı, diş, boynumda, ısıtılmış kırmızının pencerelerine çarpan yağmur damlaları -göz.. delikten gözüken göz.. kahkahaları.. kahkahalar merasiminde üzerime doğrultulan et tabanca.. diş.. koynumda.. ve yanan parmak.. ve yanan ağır ilaç..
karanlık bir kapı olup üstümüze kapandılar kimse bizi sevmedi ağır kan kaybıyız
bıçak kendine sihirlenerek güler: -çocukluğu mavi olan lacivert mi o, içine bile işlemeyen lehimdir!
boynuna ip bağlı kuşları uçurtan sahte sarkaç! beklemededir! ve lüzumsuz yokluğuyla gövdesine maden dökülen! ve lüzumsuz çığlığıyla tayları geri döndüren! ve lüzumsuz bir lacivert mahrem gibi kapanırsa kuyular gibi açılırsa çağlarsa kuyular! içinde oratoryolar söylenen saten kuyular! içinde kuğuların öpüştüğü bilinen öldürülmüş kuyular! içinde uykuların hazırlandığı rüyaların montaj edildiği öldürülmüş kuyular! ölü doğmuş ve yeniden yeniden öldürülmüş kuyular!
sanma ki komployum, sanma ki zan.. ben tastamam bozuk bir hiyerarşik yapıyım dudaklarım o maksatla lacivert gözlerim o yüzden sahtekâr dur, bozma gecenin asabını sonra üstümüze kimliksiz kurşun sıkarlar
isfahanda
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: