st4rconverse
her mimfakın önünden geçtiğimde aklıma sen geliyorsun
@mevtiveziz
18
Works
0
Reading Lists
163
Followers
iskender'in sacrifice diye bir şiiri var başına mavi özgür'e diye not düştüğü
Koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik
Sokaklarda elimizde şarap şişeleri
Adlarımızın yan yana olduğu
Kalpler kazımıştık ağaçlara
Modern çağın gereklerine inat,
biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk
biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz...
Bugün bir abajur aldım sana
eve geldim
yatağın hep sol tarafında yatardın
sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu
bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi
ışığında bir mektup yazdım sana
teypte elton john'dan sacrifice
Beni terk ettiğini bildirdiğin o telefon konuşması
Gözlerinin gencecik mavisi
birden başlayan, o telaşla, bütün gece yağan
Yağmur geldi hatırıma
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Yüzüme kapanan ellerin
Yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin
O okyanus ellerin geldi hatırıma
Kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları
Tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm
Ampul patladı bir anda alev aldı abajur
Kan ödüldür
Kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım
tenler birbirine düşman, aşıklar birbirine küs
nedenini hatırlamıyorum ama utandım
utandım
Sana bugün bir abajur aldım:
Bir şeyin ucunda durur ya yeşil chevrolet
Kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi
Teybinde elton john'dan sacrifice
Biz sahile doğru yürümüşüz
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden söz ettim
Saydam, renksiz, özgür güllerden
Bir gül olmak korkusundan
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar
'Canım...' diye başlanılıp
Yarım bırakılmış bir sürü kağıt parçası
ruh parçası
aşk parçası
buğu parçası
haz parçası
paramparça içime paramparça bir kış gelmiş
biliyor musun ben daima
Kışları saklanırım kan
Kan ödüldür açıkçası
Sana bugün bir kurban kestim
Hala ağrıyor ve akıyor bileklerim
Gelip geçici bir seyahat
Üzerinde konuşulmamış bir sevgi
Karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler
Aynı dalda karşılaşan iki çocuksincap
Dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs
Dudaklarda müstehzi bir hal
Yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi
Bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal
Vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları
Beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan
Delikanlı tanrının eli
Usulca düzeltirken ıslak kakülümü
Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü
Bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım
Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup
Ben bugün sana öldüm başkasına değil
Hani o chevrolet yeşil, kapıları açık
Teybinde elton john'dan sacrifice
Avucumda pembe, ziftli bir alyans
Vurup kaybolan buğu ve haz parçaları,
Biriktirdiğimiz
Zamanla biriktirenle biriktirilenin
Birbirine karıştığı
Ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü
Üzüldüğü şey
Bir tüy gibi yanınıza gelip
Bir tüy gibi ürpertip
Sonra
Sonra geri çekildiği... sacrifice...
her mimfakın önünden geçtiğimde aklıma sen geliyorsun
özlettin kendini
iskender'in sacrifice diye bir şiiri var başına mavi özgür'e diye not düştüğü
Koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik
Sokaklarda elimizde şarap şişeleri
Adlarımızın yan yana olduğu
Kalpler kazımıştık ağaçlara
Modern çağın gereklerine inat,
biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk
biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz...
Bugün bir abajur aldım sana
eve geldim
yatağın hep sol tarafında yatardın
sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu
bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi
ışığında bir mektup yazdım sana
teypte elton john'dan sacrifice
Beni terk ettiğini bildirdiğin o telefon konuşması
Gözlerinin gencecik mavisi
birden başlayan, o telaşla, bütün gece yağan
Yağmur geldi hatırıma
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Yüzüme kapanan ellerin
Yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin
O okyanus ellerin geldi hatırıma
Kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları
Tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm
Ampul patladı bir anda alev aldı abajur
Kan ödüldür
Kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım
tenler birbirine düşman, aşıklar birbirine küs
nedenini hatırlamıyorum ama utandım
utandım
Sana bugün bir abajur aldım:
Bir şeyin ucunda durur ya yeşil chevrolet
Kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi
Teybinde elton john'dan sacrifice
Biz sahile doğru yürümüşüz
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden söz ettim
Saydam, renksiz, özgür güllerden
Bir gül olmak korkusundan
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar
'Canım...' diye başlanılıp
Yarım bırakılmış bir sürü kağıt parçası
ruh parçası
aşk parçası
buğu parçası
haz parçası
paramparça içime paramparça bir kış gelmiş
biliyor musun ben daima
Kışları saklanırım kan
Kan ödüldür açıkçası
Sana bugün bir kurban kestim
Hala ağrıyor ve akıyor bileklerim
Gelip geçici bir seyahat
Üzerinde konuşulmamış bir sevgi
Karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler
Aynı dalda karşılaşan iki çocuksincap
Dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs
Dudaklarda müstehzi bir hal
Yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi
Bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal
Vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları
Beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan
Delikanlı tanrının eli
Usulca düzeltirken ıslak kakülümü
Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü
Bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım
Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup
Ben bugün sana öldüm başkasına değil
Hani o chevrolet yeşil, kapıları açık
Teybinde elton john'dan sacrifice
Avucumda pembe, ziftli bir alyans
Vurup kaybolan buğu ve haz parçaları,
Biriktirdiğimiz
Zamanla biriktirenle biriktirilenin
Birbirine karıştığı
Ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü
Üzüldüğü şey
Bir tüy gibi yanınıza gelip
Bir tüy gibi ürpertip
Sonra
Sonra geri çekildiği... sacrifice...
hüznüme saygıda kusur etmemenizi rica edeceğim
ben içi
boşaltılmış siyah bir hayvan hücresiyim
uçan kuşun
erkeklik organını almışım ağzıma havada
kuruluyum
çevir ruhumu ey hasmım canavar, vaktim yok
camdandım
kırılsam doğa çalınacaktı yeryüzünden
aşık oldum mu
kurt inerdi yüzüme
birden fazlaydı katilim
cesedimi bulamadı sahibim
bir yerime yağmur yağıyordu
ellerimden teki karşı safa geçmişti
bağırsam, ama bir de bağırsam çağırsam ağlasam
şair oldum sanacaklardı
canım, güzel abim!
bağlasana deli gömleğimi!
dünyanın yetimi
Oğlanlardan ve alkolden vaktim arttıkça seni düşünüyorum
Türkiye, inan doğru bu kere yanılsamam ve ruhumun
yavşak zıpırlığı, hiç değilse ayık dolaşamayacak kadar
dürüstüm,
Türkiye, kahraman tarkan öleli çok oldu, artık onu unut;
bunadı kurt. Playboy'a annemin çıplak resimlerini satarak
Beyaz Saray'a sırnaşmayı düşlüyorum
spermi biraz fazla kaçırdığımda,
Beş parasız paraladığım sokaklarında embesillerini
ve taşşak kalpli aydınlarının sidik yarışlarını görüp
bol bol osuruyorum; başbakanı dinlerken televizyon karşısında ekrana ekmek teknemi açmak ya da esrar içmek,
geğirmek en büyük mutluluk bana verdiğin,
Otuz bir çekmediğim gecelerde düşler kuruyorum senin hakkında, hür hülyalarımda sana zerre kadar yer vermiyorum ama,
maalesef ayakta kalıyorsun,
Ben, sex-shop'ların, komünist partinin, müslürnan demokrat
partinin, rock partinin, çeşit çeşit gay barların açılmasını,
askerliğin kaldırılmasını istiyorum Türkiye;
bu topraklarda Nobel, Oscar, LSD, özgürlük ve sik
anıtları görmek istiyorum: kişi başına düşen milli gelirden
bana ait payı iade ediyorum bütün bu harcamalar adına
sana;
hapishaneler, hayvanat bahçeleri, kamplar, tımarhaneler
boşaltılsın derhal; ben bütün kentlerinde barışla, erdemle,
insanlık haklarımla keyiften gebere gebere,
ıslık çalarak dolaşan bir seyyah olmak istiyorum;
Mandela kötü adam, döv onu Türkiye,
'Uzak Asya' dan gelip Akdeniz' e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket.. sizin! Afiyet olsun efendiler!' demekten
bıktım, bıktık, anlıyor musun, orada mısın Türkiye,
Ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve
kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun,
biz yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz;
biz yine gideriz;
sen, rahatını bozma o zaman, güzel bir çocuk gibi
bu şık dünya yatağında
böyle masum böyle mazlum uyu Türkiye,
Türkiye, ayıptır sorması ne zaman akıllanacağız;
Türkiye, Kıbrıs'ın yakasını ne zaman bırakacağız ve
ne zaman yaraşır olacağız binlerce devrim şehidimize,
Türkiye, hiç terbiye edinemedim, yeteneğim bu kadar;
çük kadarken okudum Sabahattin Ali'yi, Kafka'yı,
Dostoyevski'yi, London'ı; Kapital'e başlayışım
babamla aramızda çıkan küçük bir harçlık sorununa dayanır,
IQ'larımızın düşük olduğunu sanmıyorum, peki
bir eşek şakası bu; köy enstitüleri, halk eğitimler,
halkevleri ne ayak; Behice Boran, iyi ki unutuldu;
iyi oldu, eline sağlık Türkiye,
Hasbelkader bir önerim var: CIA, Eurovision'u kazanmamızı,
Avrupa Birliği' ne girmemizi sağlayamaz mı acaba,
şüphesiz, eh benimki de salaklık, haklısın Türkiye,
Bizi milletçe sevmeyenlere ayar oluyorum;
ağızlarını burunlarını kırarak
onlara medeniyet öğretmek istiyorum Türkiye,
yalnızlığın yanından girilir öteki doğaya.. buz biblolar..
sanemlerin naralarında, ve ayinlerinde böcek dualarından..
kedinin kuyruğundan senin kirpiğine asıldığı şal zindan..
demirden süzülerek döşendiğim tül granit.. nemesis döküntü
altında gizlendiğim, sığındığım, aldatılmış ve ıslanmış,
şemsiyemi kapatıp: -rahatsız ettim! arabam bozuldu, acaba..
rüyalarında kırbaçlanmış delikanlının azadı, diş, boynumda,
ısıtılmış kırmızının pencerelerine çarpan yağmur damlaları
-göz.. delikten gözüken göz.. kahkahaları..
kahkahalar merasiminde üzerime doğrultulan et tabanca..
diş.. koynumda.. ve yanan parmak.. ve yanan ağır ilaç..
karanlık bir kapı olup üstümüze kapandılar
kimse bizi sevmedi
ağır kan kaybıyız
bıçak kendine sihirlenerek güler:
-çocukluğu mavi olan lacivert mi
o, içine bile işlemeyen lehimdir!
boynuna ip bağlı kuşları uçurtan sahte sarkaç! beklemededir! ve lüzumsuz yokluğuyla gövdesine maden dökülen! ve lüzumsuz çığlığıyla tayları geri döndüren! ve lüzumsuz bir lacivert mahrem gibi kapanırsa kuyular gibi açılırsa çağlarsa kuyular! içinde oratoryolar söylenen saten kuyular! içinde kuğuların öpüştüğü bilinen öldürülmüş kuyular! içinde uykuların hazırlandığı rüyaların montaj edildiği öldürülmüş kuyular! ölü doğmuş ve yeniden yeniden öldürülmüş kuyular!
sanma ki komployum, sanma ki zan..
ben tastamam
bozuk bir hiyerarşik yapıyım
dudaklarım o maksatla lacivert
gözlerim o yüzden sahtekâr
dur, bozma gecenin asabını
sonra üstümüze kimliksiz kurşun sıkarlar
isfahanda
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: