
midstsadness
Link to CommentCode of ConductWattpad Safety Portal

midstsadness
ben gidiyorum artık. veda ediyorum. çünkü benden uykularımı aldığın günden beri, başkalarının rüyalarını görüyorum.
•
Reply

midstsadness
akan gözyaşı kurur. o unutamadığın, artık hatırlamadığın olur. hayal dediklerin gözünün önüne gelir, yaşantın olur. olmaz dersin, tanıdığın biri yabancı olur. yabancı, birden kalbin olur. dün düştüğün yer, bugün dik yürümene sebep olur. sonra düştüğün yerin adı, iyi ki yaşamışım olur. kızarak yaşarsın ama, neden ben diyen isyanların, seni sen yapmaya vesile olur. şimdi hayat kötü diyorsun. bir gün aniden güzel olur, sana tüm nankörleri unutturur.
•
Reply

midstsadness

midstsadness
ben gidiyorum artık. veda ediyorum. çünkü benden uykularımı aldığın günden beri, başkalarının rüyalarını görüyorum.
•
Reply

midstsadness
akan gözyaşı kurur. o unutamadığın, artık hatırlamadığın olur. hayal dediklerin gözünün önüne gelir, yaşantın olur. olmaz dersin, tanıdığın biri yabancı olur. yabancı, birden kalbin olur. dün düştüğün yer, bugün dik yürümene sebep olur. sonra düştüğün yerin adı, iyi ki yaşamışım olur. kızarak yaşarsın ama, neden ben diyen isyanların, seni sen yapmaya vesile olur. şimdi hayat kötü diyorsun. bir gün aniden güzel olur, sana tüm nankörleri unutturur.
•
Reply

midstsadness
antidote de l'âme.

midstsadness

midstsadness
leylanın tek nefeslik canı vardı ama görseydiniz o çocuksu hevesini hayran kalırdınız. yolda gördüğü herkese selam verir, koştur koştur mahallede dolaşırdı. elinde küçük bir valizi vardı hep, kırmızı ufak bir valiz. içinde ne olduğunuysa kimseler bilmezdi. leyla yaşça büyüktü mahalledeki çoğu kişiden ama görseniz inanmazdınız öyle genç bir ruhu vardı. konuştuklarından kimse bir şey anlamazdı ama herkes gülerek dinlerdi onu. o da anlatırken gülerdi hep, ama bak hep gülerdi lan. bizde bilirdik bile isteye gülmediğini. leyla, ağlarken bile gülerdi. ismet abinin bile cenazesinde bile gülmüştü leyla. patavatsızca güler, gülerken gözyaşlarını silerdi. kimse bir şey demezdi ona. geçen yine kırmızı valiziyle mahallede herkese selam vererek koştur koştur bir yerlere gidiyormuş. ben görmedim hiç. arabaların ortasına atlamış leyla. kamera kayıtlarını izletti dün sami abi, hepsini izleyemedim. yüreğim kaldırmadı. leyla arabalara el sallayarak koşarken görmemiş bir tanesini. leylanın gülüşü yarım kalmış diyorlar. meral abla yıkarken ellerimi sıktı, yeminlen sırıtıyordu dedi. valizini de açmışlar içinden sürülerce fotoğraf çıkmış. meğer leylanın o kırmızı valizinin içi çocuk fotoğraflarıyla doluymuş. ama görseniz şaşıp kalırsınız. tek bir çocuk bile gülmüyor. ulan dudağının kenarıyla bile gülmüyorlar lan. leylanın tek nefeslik canı vardı. meral abla diyor ki, canı bedeninden can çekişe çekişe ayrıldı. leyla bir sokak ortasında yarım kalacağını bilmediği güzel gülümsemesiyle yığılıp kalmış.
•
Reply

midstsadness
eskiden her şeyin düzgün olmasını isterdim. her şeyin düzlükte ilerlemesini isterdim. her küçük kıvılcım yüzünden koca evim yanmış gibi hissederdim. belki ahir dünyanın içinde her şeyi abartmayı severdim. aile içindeki en ufak tedirginliği abartırdım. kendimi devamlı suçlar sonrasında o suçlar arasında kaybolurdum. insanlara bağırıp çağırmayı onlara kendi kendime küsmeye bayılırdım. nankördüm bir nevi. ama şimdi o kadar olgunlaştım ki muntazam bir insan olmasam bile eskisine göre epey bi iyiyim, her şeye gerçekci bakmak zorunda olduğum için. insanlar hayatımı boka çevirmesin diye birer birer çıkartmayı meslek edindim. sınırlar. artık benimde olan sınırlarım. benim bile olan sınırlarım. o sınırları hayata geçirmek için gerektiğinde kendimden geçtim. aynaya baktığımda göz bebeklerimden ötesi gördüğümde oldu, aynaya baktığım halde aksimi kaybettiğimde. öncelik olarak ilk sıraya kendimi koydum. kendimi sokak sokak ararken kendimle yeniden tanıştım bir sokak arasında. insanlar. insanlar eleştirebilir. ama bu artık benim dışımdaki tüm herkesin sorunu. hayatımdaki en omurgalı insan edindiğim kimliğim. dönüşmek istediğim kişiyi içimde buldum. açıklamalara lüzum duymuyorum. keza ardı arkası kesilmeyen bahaneler duymaktan usandı kulaklarım. öyle mi diyorsun. o halde öyle olmasa da öyle kalsın. bazen her şeyin sonu olduğu gerçekliğini yalanla karıştırıyorum. birileri hayatına girebilir ve çıkabilir, herkesin bir limiti var kimse için limit aşımına izin yok, bugün dost olan yarın azılı düşman olarak karşına çıkabilir, hata insana tâbi bunları unutma. ütopik şeyler gerçeğe erişmene izin vermez. kalbimin yolculuğu inişi çoktan yaptı. orada hiçbir sahteliğin durağı yok.
•
Reply

midstsadness
bazı şehirler tanıdım. çoğu zaman kendimi o şehirlerin ıssız sokak kaldırımlarında doğup büyüdüğüm yerden sökülürcesine ayrılmak zorunda kalmasaydım ne olurdu diye düşünürken buldum. birçok insan tanıdım. önce anlayamadım insanları. sonra ne yaparsam yapayım insanoğlunun anlaşılacak bir kimyası olmadığını anladım, kendimi bile anlamaktan eksikken. azınlıkla gülüp eğlendim. çoğunluka eğlenip güler gibi yaptım. kısmen de astım suratımı oturdum aşağıya. bireleri gelip bağ olmuş kollarımı çözsün sarılsın diyeydi belki. belki gerçekten yaptıkları gibi yok sayılmayı diledim. kesin kararlar verdim. yeri geldi keskin tarafı devamlı beni kesti. söylenmedim. kafamın içinde milyon yıl kadar yalnız kaldım. şikayetçi olmadım. kendimde hak bulmadığım içindi düşününce. karanlıktan ilerisini kendime reva göremedim. sanki benden başkası girse bu karanlığa büyü bozulacak gibi. artık içimden gelerek yaşadıklarım nadir. kafamın içinde yaşadım. kafamın içiyle büyüdüm. sığamadım taştım. çoğu zaman düşüncelerim boğazıma dolandı nefesimi duraklattı. kimseye benden ne istediğini haykırarak soramadım. zira bende daha ne istediğimi çözemedim kendimden. yakama yapışan elleri çekemedim kendi elim boğazıma sarılıyken. kaçtım. her şeyden. ve her defasında yakalandım kaçtığım şey her neyse. kendimi ikna etmem asırlar sürdü içimde. kötü haber şu ki, kaçtığım yerden döndüğümde bıraktığım gibi bulamadım orayı. darmadağınık, allak bullaktı ortalık. toplamak için döndüğüm yere hayret içinde bakakaldım. toplamayı dilediğim her şeyin kırıntıları kaldı avucumda. kimse pişmanlık duymadı. oturdum bir köşeye olan olmuşluğuyla sustum. susmak, zehir gibi yayıldı bünyeme. dilime vurulan mühür açılmak nedir bilmiyor. nefesim kesildiği anlarda karşımdakinin halini sordum. üstlerine düştüğümü sanıp kendilerini gözümde arşta zannettiler. oysa yalnızca kendimi toplamayacağımın verdiği acıyı bir başkalarında dindirmeyi umdum. kimse kıymetli değildi. öyle sandılar. oyunu bozmadım. severim oyun oynamayı.¹²'³
•
Reply

midstsadness
atipik deprosyonların pençesinde boğuldum