Yazıya ailemden özür dileyerek başlamakla beraber yine aileme teşekkür etmekle devam edeceğim. Bazen insanın burada olmak sığınağı olabilir, bazen ise kaçtığı evdir. Yapamayacağımı anladığım zaman sığınak bellemekle kaçmak arasında bir yerlerdeydim. İnanın ki tek amacım size sığınak olup yüzünüzdeki ufacık bir tebessüm oluşturabilmekti. Her birinizin panosuna yazarken ellerim titreye titreye fakat yüzünüzde oluşacak olan o tebessümü düşünerek yazdım. Pişman mısın, derseniz eğer her zerremle, her birinize yazdığım için şükrediyorum. Üzülen, canı sıkılan, mutsuz olan sizin yağmura gideyim biraz güler, dertlerimden soyutlanırım dediği yer olmak istedim ve umarım az da olsa başarmışımdır. Tek bir isteğim var dedim, sizin sığındığınız liman olmaktır gayem dedim. Zamanla beklemediğim şeyler geldi başıma. Annemin kaybı, okulum, iş arayışım, gelecek kaygım, bazı panik ataklarım, karamsarlığım artık hiçbir şeye el vermiyordu. Saklayacak bir şeyim yok sizden fakat benim bile yüzleşemediğim, korkup saklandığım bir geçmişim var. Ne demek istediğimi birkaç kişi anlamıştır, yaşadığım şeyler basit şeyler değildi. Bana belki çok kızdınız, yarım bıraktın bizi diyeceksiniz fakat lütfen beni affedin. Yapamıyordum, boşluktaydım. Babam bir taraftan bir sürü şeyi tek başıma kaldırmak için çok zayıftım. Evet, tek değilim, ailem yanımda ama birazcık anlatabiliyorsam eğer kendimi psikolojik olarak kötü durumda ve yalnızdım. O zaman ne size ben iyi gelebilirdim ne yazdıklarım. Kendim bile iyi değilken size iyi gelemezdim, tekrardan affedin. Bir anda çekip gitmem değil, bunu ara sıra söylüyordum, doğru zamanı bulup yine gidecektim çünkü gerçekten günden güne kötü olmaya devam ediyordum. Eğer veda ederek gitseydim gidemezdim inanın bana.