minikhamsi61

✨ Ganiyy zikirine devam ediyorum. Ve 25 gün oldu. Kalan sayı 361548 olup bu akşam ara verdim. İshal oldum nedense. Karın ağrısı çekiyorum. Sevgilimin babasının 2 Nisan ölüm yıldönümü onun ruhuna 2 tane Yasin okudum. Üç tane daha okuyacaktım. Ama ishal yüzünden okuma şansım olmadı açıkçası. Yarın erken kalkmam gerekiyor. Karnım taş gibi. Allah'ım bedenime afiyet ver. Amin. ❤️
          

✨ Yeni bir telefon henüz almadım. Malum bu nedenden dolayı kurgular duruyor. Şarj sorunu olunca rüya yine kayıt etme şansım olmuyor. Yüzde 49 ile aldım telefonu elime. Oldu yüzde 21 hemen. 

✨ Benim için hayatın yönü ne partiler ne bizi yönetenler. Doğruluk ve dürüstlük benim esas aldığım temel birleşim. Hukuksal kararlar, siyaset malzemesi katiyen olmamalıdır. Sabah ezanı okundu. Ben kıldım. Başkası kılmadı. Ben ona gidip sen cehennem ehli oldun diye konuşmam değil mi ? Çünkü; takva sahibini yalnızca Allah bilir. Ama gözümüzün önünde insanlar torpil ile arabasında story atıyor. Ben üniversite mezunu olarak bakıyorum. Hak yiyor kişi. Benim kadar nice insan işsiz. Bana memur ol gel diye birisi teklif etsin. Korkarım haram lokma yemektir. Allah beni çarpar. Allah'ı geçtim. Vicdanım bağırır. Yolun yanlış sen böyle kız değilsin bebeğim diye. İnsanlar sizinle aynı tarafa bakmıyor diye onları lekeleme hakkına sahip değilsiniz. Bu çok yanlış. Biz birlikte güzel bir ülkeyiz. Hepsinden önce tek yumruk bir milletiz. Benimle aynı görüşte olmayan kişiye ben saygı duyuyorum. Onun hayatı veya bakışı. Öyle ise senin yapman gereken aynı özenli duruşta kalmaktır. Esenlik dolu günler zaten böyledir. Allah'ım ülkemize selamet versin. Amin. Misilleme adına sürekli fikir çatışması bana hoş gelmiyor. Aksine inatlaşma olarak görüyorum. 

✨ Sığ düşünce balıktır. Ve denizde yaşama şansına sahip değildir. Denizde boğulan bebek cesedi değil. Bahsedilen tweet konusu olan bebeğin adı Aylan. Göçmenlerin yaşadığı dramı dünyaya duyuran olay. Tweet devamı ise tam olarak kutuplaşma örneği. Öncelikle ben oyumu CHP'ye verdim. Kimseye hesap verecek değilim. Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verdim diye rahmetli anneannem yüzüme tükürdü. A Haber fazla izleyen teyzemlere bana ve anneme üstü kapalı hakaret etti. Lakin şimdi oy verdikleri parti yüzünden 5000 TL ile geçim olmaz diye kan ağlıyor aynı teyzemler. Kısacası, bugünü değil geleceğini düşünmeden ayrıştırma yapmak hep risklidir. Boykot yapan insanların belirli fikri vardır. Sivas Kongresi niçin olmuştur ? Düşündünüz mü ? Fikirler masaya her dönem içinde gelmelidir. Makul kaderimizi tayin edecek olaylar veya kırılma anları vardır. Aylan bebeğe o gün üzülen ben aynı kızım. İsrail mallarını almayan kız yine ben değil miydim ? Evet. Sonra baktım haberlere. Ticaret yapıyorduk İsrail ile. Kısacası devlet bazında gelir elde etme amacı vardı. Ben yine de birey olarak sorumlu hissettim. Ürünleri almamaya dikkat ettim. Pantene yerine Türk malı şampuan aldım evime. Şimdi ise boykot yapan insanlara karşı duyulması gereken şey sadece saygıdır. Saygı nedir diye sormuyorum. Çünkü; insanın düşünce özgürlüğüne kilit vurulmaz. Düşünceler zihinde özgür. Dile düşünce esir edilemez. Merhametsiz diye tweet ile kimseyi suçlama veya ötekileştirme olmamalı. Namazı sen Allah için kılarsın. Kula kul olmak için asla yapmazsın. İnsanlar eşitlik talep ediyor ise demek ki yolunda olmayan şeyler vardır. 

✨ Seni sevmiyor olsaydım aşkım hiç düşündün mü ister miydim sorusu geliyor. Konu sadece yatak odası değil. Sürekli sürekli muck muck kimse beni öpemez. Ben daralan bir kızım. Çocuklar bazen beni yatırıp öpüyor. Erkek kardeşim emir veriyor onlara. Ağlıyorum. Annem ve babam müdahale ediyor. Tabi onlarda gülüyor. Babam hemen banyonun kapısını açıyor. Sabun ile yüzümü yıkıyorum. Annem ise daha yapmayın böyle şeyler. Ablanız küser diye konuyu kapatıyor. Elbette çocuklara trip atıyorum. Konuşmuyorum. Onlarda özür diliyor. Benim sevgi bellidir. Öpme ve sıkça sarılma vücudumu rahatsız ediyor. Bayramda annem ile babam sarılmaz bana. Kardeşim yine aynı. Bu arada günaydın. Bizim U19 takımı yarı finalde. Güzel bir maç izledik. Tebrikler çocuklar. 

✨ Geçen gün misafirliğe çocuk geldi işte Ömer Asaf. Anne ve babasını bıraktı. Omzuma atladı. Saçlarımı aldı eline. Geldi. Sarıldı boynuma. Öptü beni. Çocuk olduğunu için ses etmedim. Anne ve babası kalkıp gidiyor. Çocuk mu ? Tutturdu kalacak benimle. Elimi tuttu. Seni çok sevdim. Bizim arabamız var ama senin yok. Olsun. Yine de seninle kalacağım dedi. Annem gülme krizine girdi. 
          - Kızımın hayranları çok. Ama ben istemiyorum kızımı sana vermek. Annen ile baban seni bekliyor.
          Çocuk döndü anneme. 
          - Sen sus. Sana sormadım. 
          Baktım anne ve babası ikna etmekte zorlanıyor. Eğildim. Yanağını okşadım. 
          - Gördüğüm en yakışıklı erkek sensin ufaklık. Bir prensten farkın yok. Ondan dolayı arabanız senin atın olmalı. Anne ve baban ile gezer isen dönüşte seni bekliyor olacağım. Bana yolda neler gördüğünü anlatmak istemez misin ? 
          - İsterim. 
          - Gitmez isen yolda uçan kelebekler evine kaçar. En çok kelebek seviyorum. Onları benim için gör olur mu ? 
          Bırakıp elimi annesine koştu. Kelebek bulacağını söyledi. 
          Sevgilim böyle kaba olur ise yakında uçan kelebek olacağım. Belki çiçeğin ömrü dolmuştur. Ben ısrarla ağacın meyvesi çıksın istiyorum. Aşka böyle ben bakamıyorum. Beynim düz düşünüyor. Zaten yaşım ilerliyor. Evlenip mutlu bir sabaha uyanmak daha çekici. Ama cinsel obje olmak itici. Tabi erkeklerde farklı bakış kafasında.

✨ Bu ağızdan hoşlanmıyorum diye 99999 defa söyledim. Ulan diye sevgilim bana hitap edemez. Sevmiyorum. İstemiyorum. Böyle mesajda okumak gözlerime layık değil. Ama ne söyler isem kendisi bildiğini okuyor. Bin kez telefonum bozuk. Şarj tutmuyor. Wifi ondan kapalı dedim. O ise aç şu internetini, bye, yazma kafasında. Ya bir erkeğin yaşı 36 ise karşımda 6 yaşında çocuk tavırları ile gezemez. Wifi kapatmıyorum bazen sokakta çekmiyor veya elektrik gidiyor. Telefonum kapalı oluyor. Bunları hesap etmeden bana ejderha misali lav püskürtmek açıkçası endişe verici değil. Bir kendine objektif bak sonra dön bana. Sana böyle kaba, saldırgan, ağzı bozuk ifadeler, hakaretler, küfürler bir kez ettim mi ? Hayır. Taş olsaydı dört sene geçti. Çatlar. Ve senin ağzına layık şeylerin mikrop dolu cümleler olduğunu söylerdi. Yapmadım. Çünkü; sevdiğim erkeğe karşı sabrım kolayca bitmez. Şansını kişi zorlar. Canım istemez ise ona bulaşmak. Gelsin tokat atsın. Önemli olmadığını söylerim. Niye mi ? Bazılarının ne değeri ne kapladığı yeri fazla değerli bulmam. Kişiliği malum. Dokunma. Nefesini harcama. Değmez diye sessiz kalmayı seviyorum. Ama bana yazdığı cümle daha korkunç. Trabzon'a geldim. Sanki sevişmemize izin vereceksin dedi. Gülüyorum. :))) 
          Beni sevmiyorsun. Cinsel arzu tatmin merkezi miyim dedim. Hemen sevmiyorsun oluyor. Yok. Gayet seviyorum cevabını yazdı. Beni kim çok sevdiğini iddia ediyor ise sadece 3 saniye sonra çok tatlısın. Öpebilirim miyim oluyor. Bu sadece erkeklere özel değil. Kadınlar misafir geliyor. Sarılıyor kadın. Ne güzel koktun diye ikinci kez ve üçüncü defa daha sıkı sıkıya sarılıyor bana. Bazen tenime özel bir koku olduğuna inanıyorum. 

✨ Kişi öldü ise arkasından konuşulmaz. Çünkü; onun dünya hayatı sona ermiştir. Allah rahmet eylesin. Amin. Bu cümleden sonrası zaten gıybet oluyor. Ve hepimizin canını yakanlar illa ki vardır. Bazen bizi sinir eder karşı taraf. Ölse kurtulsam diye bakarız. Ama ölüm geldiğinde pişmanlık duygusu daha güçlü olur. Ondan dolayı dilinizi sağlam kazıklara bağlayıp susmak en iyi çözümdür. Kimin cennette kimin cehennemin içinde olduğuna Allah karar verir. Sen kişiyi iyi bilmezsin. Ama iyiliği senden önde gidebilir. 

✨ Yanlış insanın en net tanımı. Sözlerini unutma eylemidir. Güzel günler var ise önümde gölgesi bazılarına değmeden ömrüm geçip gidecek. Hayat, ben geldim birtanem. Yanındayım. Birlikte güzeliz. Sen üzülme ben kalbimi dinleyince sakin kalacağını biliyorum güzelim diye devam eden çene olmalıdır. Sürekli olarak beni cinsel arzu, istek, motif görmek nedir biliyor musunuz ? Psikolojik olarak rahatsızlık. Çünkü; ben bir çekici, seksi, cazibeli şeyler yapmıyor. Arzu edilmek istenmiyorum ki. Böyle olunca sıkılıyorum. Ben, benim. Konuşup gülmek yerine ayyy sürekli sevdiğim adamı öpemem. Bugün misafir geldi ve çocuğu vardı. Asaf adındaki oğlu herkesi bıraktı. Çocuk omuzlarıma çıktı. Sorun etmem. Çocuk seviyorum. Kocam, çocuklardan dolayı başım ağrıyor aşkım ifadesini evlenmeden kurmasın. Bir çocuğun gülüşü, soruları, oyunları beni eğlendirir. Doğurduğum çocuk için kocam böyle saçmalar ise evde tek takılsın. Alırım kızımı veya oğlumu odasında uyurum. İnat mı ? Değil. Çocuğum hakkında kocam dahi bazı cümleleri kuramaz. Ağzını açmadan beynini karşımdaki erkek toplayacak. Kör kütük bana bağımlısın. Neden mi ? Hayal ettiğinden daha iyiyim. Ve küçük bir detay. Bir erkek beni yönetemez. Ben, kumanda değilim. Serbest bırak beni ki mutlu edebilirim seni. Öyle hop dediğin olacak ise başka kız bul. Kriterlerim benim aykırı. 

✨ Soluk bir bayram 2025 yılında geçirdim. Belki yıllarca unutmayacağım bu yaşadığım şeyleri. Galiba eskiden beri annem ile babam haklıydı. Bazen soğukkanlı oluyorum. Nasıl bir koruma sistemi var beynimin diye bilmiyorum. Ama ortaya çıktığında kalbimin çok sevme, üzülme, merhamet kısmına reset atıyor. Durum böyle olunca ağlamak yerine daha kapsamlı bakış açısına sahip oluyorum. Ölüm, bizimle. Allah'a döneceğiz. Yaşlandık ve fazla yaşama şansı verilmedi bize. Kısa zaman değil sevaplar daha önemli. Ondan dolayı bir karar verdim. Evlenip kendi ayaklarımın üstünde durup eşimle mutlu bir hayat yaşayacağım.