Artık özgür bırak zihnini. Bırak herkes kendi hayatını yaşasın. Hırçın bir şelaleyi durdurmaya gücü yetmez insanın. Akar su özgürce, müdahale edemezsin. Yaralanırsın ancak, değişmez hiçbir şey.
Bırak, bırak, bırak.
Özgür bırak ruhunu. Bedenin içinde ziyadesiyle sıkışan ruhun boğazını sen sıkma bir de. Yutkunamazsın, konuşamazsın, çıkmaz sesin; kafandaki gürültü artar gittikçe, katlanamazsın. Kapatırsın kulaklarını ancak, susmaz hiçbir ses.
Bırak artık, bırak.
Özgür bırak benliğini. Yüzüne vuran ışığı yansıtacak yaşı geçtin çoktan. Artık şekil almak zorundasın, kendi ışığın ile parlamak zorundasın. Aksi takdirde gider herkes, her zaman olduğu gibi. Ve karanlıkta kalırsın, korkarsın. Tutunacak bir şey ararsın, çağırırsın, koşarsın uzaklaşan ışığın peşinden, "Gitme!" dersin ancak, kalmaz hiç kimse.
Bırak, sadece bırak.
Bırakmazsan yaşayamayacaksın.