"Nasıl tutayım ki ruhumu değmesin diye seninkine?
Nasıl tutup da kaldırayım onu senin üzerinden başka şeylere?
Ah karanlığın ortasında yitik bir şeylerin içine koyayım isterdim ruhumu;
yabancı, sessiz bir yere,
senin derinliklerin titreşirken titreşmeyen.
Lakin her şey, bize dokunan, sana ve bana...
İkimizi birden alıyor, iki telden çıkan tek ses çıkaran yayın çekişi gibi.
Hangi enstrümanın teliyiz?
Hangi kemancı tutuyor elinde bizi?
Ah, güzel şarkı..."