Soluk bir sonbahar akşamı, rüzgar ve yağmurun seslerini dinlerken, koltuğunda uzanmış halde, kalbinin söküleceği kâbuslar.
-esme
Günün şarkısı,
Dön bak dünyaya
Günün yazısı:
Bir seferinde gece on ikiyi geçiyordu, deniz kenarında yürüyorduk, uyuyacak bir yerimiz yoktu. Kayalıkların olduğu yerde el yapımı bir çadır gördük, içeride kimse yoktu. Orada dalga sesleri ile uyurken korkmuyordum. Günün ilk ışıklarıyla bir adamın sesi ile gözlerimi aralandığım da çadırın sahibiyle tanıştık. Sandığım kadar korkutucu değildi. Battaniyenin altına saklanmış ve daha büyük birinin olayı halledecek olmasını ummuştum. Her ne kadar şansız olduğumu düşünüyor olsam da nefes aldığımı hissediyordum. Bazı geceler bir sahil kenarında muhtemelen alkol alan insan sesleri ile uyurken kendimi iyi hissediyordum.
- Ebediyet Tabutu ' mort la vie '