Tanrı'nın ihtişamlı kitabında satır aralarında birkaç kelimeyle bahsettiği o önemsiz kızım ben.
Kelimeler bana elini uzattığında mürekkep uzaklaşır, silik bir silüetle yer bulur ruhum. Mürekkep dağılır ve bu sefer karmakarışık duygularım yığılır kollarıma. Sessizce oturup beklerim merhametini. Kollarım sarar bedenimi, aklım yüreğimi.

Beklerim, beklerim ve beklerim. Kalemin önemli yerleri bitirip bana dokunmasını, hareket edebilmeyi dilerim. Ne zamanki Tanrı'nın mürekkebi bitmeye başlar, işte o zaman umudum kelepçeler bileğini. Urganla çekiştiririm satırlarıma. Tanrı bakar, bakar ve bakar. Silik yazıların gölgelerini diker üzerime. Önce sol bileğime düşer gölgesi, sonra bırakır kalem benim için hareket etmeyi. Sağ bileğim dolar yüreğime, onu alır ciğerlerim onu veririm.

Ben sağ bileğimden ibaretim. Döndüremem yaşama solumu ama soludukça onu anar, onu andıkça titrek ellerimle yazarım satırları. Önemsiz dizelerde önemsiz insanlarla sevişirim. Sevdiririm ve severim ruhlarını. Sonra belki bir gün, satırlarımın arasında dolaşan minik ve önemsiz bir kız solunun hesabını sorar ve ben başımı eğerim.

~Deniyorum.~
  • JoinedJune 20, 2019

Following