"Fark ediyorum ki hep başkaları için yaşamışım onca zaman, kendim için bir yudum su nedir bilemişim. Özenle sakladığım ciltli defterime dahi yazamıyorum şu sıralar aklımda beni başka bir gerçekliğe inandıran düşüncelerimi. Yok edrcek onlar beni, bir hiçe dönüşeceğim diye korkuyorum zira insan bu dünyaya iz bırakamadıktan sorna somut olarak yaşamasının, ruhunun tüm bu dinginliklere tezat kıpırdanması somut gerçekliğinin içinde kendini, ruhunu düşünerek ortadan kaldırmasının ne anlamı olabilir bir delil sunmadıktan sorna insanlığa?"
" Aramızda bırakıyor olduğun mesafeye bile muhtacım. Ancak şimdi, Jeongguk, izin ver günahkarına, tadını içsin. Hasret düştü, kıvranıyor... Müsaade et, bağıracak kadar yolunu kaybetmiş şehvetimi, dudaklarında söndüreyim."