muptedi1hafizee

 ✓Kalp , ibadet suyuyla sulanan bir ağaç , meyveleri ise sezgi ve idraktir.
          	
          	✓Gözün meyvesi , olup biteni değerlendirip ibret almadır.
          	
          	✓Kulağın meyvesiyse ,Kur'ân'ı dinlemektir.
          	
          	✓Dilin meyvesi , Allah'ı zikretmek. El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
          	
          	✓Kalp susuz kalıp kurursa , meyveleri yok olur.
          	
          	✓Şu hâlde senin kalbin çoraklaşmışsa , bol bol zikir yap! "İyileşinceye kadar tedavi olmayacağım !" diyen hasta gibi olma ! Çünkü ona " Tedavi olmadıkça sen iyileşemezsin ki !" denecektir.
          	
          	|•İbn Atâullah el-İskenderî•|

muptedi1hafizee

 ✓Kalp , ibadet suyuyla sulanan bir ağaç , meyveleri ise sezgi ve idraktir.
          
          ✓Gözün meyvesi , olup biteni değerlendirip ibret almadır.
          
          ✓Kulağın meyvesiyse ,Kur'ân'ı dinlemektir.
          
          ✓Dilin meyvesi , Allah'ı zikretmek. El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
          
          ✓Kalp susuz kalıp kurursa , meyveleri yok olur.
          
          ✓Şu hâlde senin kalbin çoraklaşmışsa , bol bol zikir yap! "İyileşinceye kadar tedavi olmayacağım !" diyen hasta gibi olma ! Çünkü ona " Tedavi olmadıkça sen iyileşemezsin ki !" denecektir.
          
          |•İbn Atâullah el-İskenderî•|

muptedi1hafizee

Gaflet Uykusundan Uyan!
          
          «"Ey oğul! Eğer ölümü tezekkür eder, sürekli hatırlarsan, nefsinin sana söyleyecek sözü olmaz ve Rabbine tâatte sana muhalefet etmez.  
           
          Fakat sen onu emîrin ve sürücün yaptın. O (nefsin) senin ölümü tefekkür ederek kendisine elem vermeni, kızdırmanı ve üzmeni istemez. O (nefsin) seni ateşe oturtuyor da senin haberin yok! 
           
          Ey nefsin, hevâ ve hevesin kulu! Sen, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin nesebinden çıktın, onunla bağlantıyı kopardın.  
           
          Eğer nefsini, sâlihlerin nefslerini gördüğü gibi görseydin, ondan kaçardın. Yazık sana! Uyan..." 
           
          Abdülkadir Geylani Hazretleri

muptedi1hafizee

 "Bir gün şeytan adamın birine gelip kimliğini gizleyerek arkadaş olmak istediğini söylemiş. Adam kabul etmiş. Bunlar bütün gün eğlenmişler.
           Şeytan her namaz vakti geldiğinde adama : "Kılmayacak mısın?" Diye soruyormuş. 
          Adamsa geçiştirip durmuş. 
          
          Günün sonunda adam şeytana arkadaşlıklarını devam ettirmek istediğini söylemiş.
             Ama şeytan: "Ben seninle arkadaş olamam, ben Allah'ın bir kere emrettiği secdeden kaçtım, Allah'ın huzurundan kovuldum. Sense bugün beş kere Allah'ın çağrısından yüz çevirdin. O yüzden sen yoluna ben yoluma... "
          
          Okunabildiği gibi bu sadece - insanların kendine pay çıkarılması için yazılmış- bir hikaye. 
          
          Hemen kafanızı çevirmeyin. 
          
          Okumaya devam edin. 
          Eğer bu okuduklarınız can sıkıcı geliyorsa bu nefsinizdendir, şeytandandır. 
          Onları dinlemeyin.
          
          Namaz bir yük değildir. 
          Hemen kılayım da bitsin denilecek bir vazife değildir.
          Ertelenecek bir ibadet hiç değildir. 
          Namaz muhabbettir, namaz aşktır. 
          Namaz dilimizden dökülmese bile kalbimizden geçenleri bilen Rabb'imizin huzuruna çıkmaktır. 
          Üstelik her zaman her yerde mü'minin miracıdır. 
          
          Evet belki hikayedeki gibi bir değil beş defa kaçtık Rabb'imizin huzurundan. 
          Ama bizim için devamlı açık bir tevbe kapısı var. 
          Rabb'imizin merhameti bir annenin evladına olan merhameti gibidir ama daha fazlasıdır.
          
          Umutsuzluk şeytandandır. 
          Haydi kardeşim! Erteleme! 
          
          ERTELEYENLER ZİYAN OLDU 
          
          Ölüm her an ensemizdeyken nasıl kaçalım Rabb'imizden ? Üstelik bütün yollar ona aitken 
          
          Dünya gibi fâni bir yurtta bu kadar oyalanmak neden ?  
          
          Bir gün gelecek ve unutulacaksın. Ama 
          
          " Rabb'in seni bırakmadı ve sana darılmadı" (Duhâ/3) 
          
          A. K. 

muptedi1hafizee

Dünyevî arzular insanı; mutsuzluğa, kedere, hırsa ve kibre götürür. Rabbü'l-âlemin'in gösterdiği sırât-ı müstâkim yolundan uzaklaştırır ve  kişinin kalbini hasta ederek, insanı maddî ve manevi birçok sıkıntıya düşürür. Dünya sevgisi ve dünya zevkleri kişiyi mıknatıs gibi Allah'ın rızasının dışına çeker.
          
          ||Lüccetü'l Esrâr

muptedi1hafizee

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?* (En'am suresi 32) 
          
          
          * Dünya hayatından başka bir hayat tanımadıklarını söyleyen inkarcılara Kur'an şu gerçeği hatırlatmaktadır: Âhiret kaygısı taşımadan sırf Dünya ile meşgul olanlar için "Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir". Hayata anlam ve değer katan şeyler, Allah'ın hoşnutluğunu ve O'na yakınlaşmayı umarak yapılan hayırlı işlerdir. Yalnız müttaki olanlar yani Dünyada yaptıkları her işin hesabını Allah'ın huzurunda vereceklerini bilerek sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için Dünya oyun ve eğlencenin ötesinde bir anlam taşır