içinden geldiği gibi yazmak özgürlükmüdür. oysa insanın içinden geldikleri, yaşadığı dünyasının etkileşim neticesi. adına istediğini yaz denilen kağıt kalem arası kıvrımlaşmaların, adıdır gönülden dökülen. yazacaksın arkadaş, kelime manalarına takmadan yakıştı mı bu buraya oldu mu demeden hatta yanlışı düzeltmeden, gönlüne saygın olacak önce. de düşürmüşse kalemin ucuna. akıtacaksın kağıda kaleme. öyle kolayda anlaşılır olmayacak, seneler sonra kendin bile okusan, titretecek içinde bir yerleri. yazmış olmuş olmak, yazarın gönlüne ihanetidir. içeride kelimelerin savaşı var, kimisi bir biri ile dost, mutabakat yaptılar, ağır ağır dökülüyorlar kalemin ucundan,kalemin yazabildiği her şey üzerine, nice kağıt kalemlerden gebe... ve doğuyor nur yüzlü yazılar.