Gitti. O, artık gitti. Onu son görüşümde, canım acıdı. Saçları biraz uzanmıştı, yüzündeyse tebessüm vardı, ne de olsa o artık hayalini gerçekleştirmişti. Bana öyle gözlerle baktı ki, ona sarılmak istedim. Kapıyı açıp çıktığı zaman göz göze geldik lakin bu çok uzun sürdü, onun koyu renkli gözlerinin derinliğinde kendimi gördüm.
O, çok konuşmazdı, çok gülmezdi, soğuk espriler hiç yapmazdı. Sessizce oturup, öğretmeni dinlerdi. Ya da gizlice telefonuna bakardı. Onu ilk gördüğümde çok şey olmadı, onu farketmedim ve o da beni farketmedi. Ama aylar sonra, ikimizde de bir farkındalık yarandı. O kadar çok bakıştık ki, o kadar derin baktı ki gözlerimiz, kafam karıştı. Onun gözlerinde kendimi buldum. Onun gözlerinde yansımamı gördüm. Onun ruhunun, benimkiyle ikiz olduğunu anladım.
Ama o artık gitmeliydi.
Sen, bakışlarınla yüreğimi burktun. Buradan ayrıldın, ağladım. Öyle bir gittin ki, umudum tesadüflere kaldı, aman.