Gözünün akı nasıl kızarır, kapakları nasıl ağırlaşır bilmezsin. Bilmezsin boğazdaki düğümü, içinde fırtınalar koparken ölümün sakinliğine bürünmüşlüğü ve göğüs kafesini sıkıştıran tonlarca baskıya, sessizce ‘hayırlısı buymuş’ diyebilmenin ne demek olduğunu bilmezsin. Camı çerçeveyi kırmak öte dursun bağıra bağıra dağları yerinden oynatacak kadar içindeki doluluğu kusamamak ne demek bilemezsin. Elini yumruk yapıp dişlerinin arasına koyarak, zikir çeker gibi ‘ben bunları hak etmedim’ leri binlerce kez tekrarlayarak bütün duygularını tek tek idam etmenin sancısını asla bilemezsin. Beni ölüm döşeğine düşüren senken, son isteğim olarak bir kez daha seni görmek isteyen yüreğimi, bin parçaya bölüp bin ateşte yakmak istiyorum.