İyi akşamlar ballar, kurgularıma yoğunlaştığım bir dönemdeyim ve her kitap için, henüz daha adını bile bilmedikleriniz hakkında, çok fazla fikir var aklımda ve bu durum zihnimi karıştırabiliyor. Ne kadar öncelik vermek istediğim kitabım Karayel de olsa bazen olmaz, üzgünüm ki şu an da o bazenlerden birindeyim.
Düzenleyip güncel haliyle tekrar paylaşmak adına, finaliyle beraber, yayından kaldırmıştım ama yayından kaldırınca yayın tarihlerinin de değiştiğini bilmiyordum; ilk defa tecrübe ettiğim bir şey oldu. O sebeple taslaktaki bölümleri, zamanı gelene kadar burada bırakmaya karar verdim.
Karayel benim ilk göz ağrım, en saf, en ben halimde olduğum bir dönemde yazdığım bir kitap aynı zamanda. Şu an o dönemki Nazlı ile aramızda hem somut olarak geçen yıllar hem de soyut olarak geçen duygular var, Işık'ın bazı duyguları ne yazık ki benden geçti ve hissetmediğim hiçbir şeyi yazmadım ben. Her ne kadar şimdi yayın tarihi daha da öne gelse de yayımlamaya 2023'te yazmaya ise 2020'de başladığım bir kitaptı Karayel. Şimdi aramızda neredeyse beş yıl var ve ben oradan çok uzağa savruldum. Bu haliyle buraya bırakıyorum Karayel'i, bölümlerde hiçbir değişiklik olmadı. Vakti geldiğinde en olması gerektiği şekilde tamamlayacağımdan şüpheniz olmasın.
Lafı epey uzattığımın farkındayım, kim var ki kime bu kadar açıklama yapıyorsun da diyebilirsiniz, buraların boş olduğunun da farkındayım ama ben kendimden izler bırakıyorum; emin olun tek derdim bu. Bir gün buralar kalabalıklaşır ya da daha da ıssız olur, bilemem, o günleri görür müyüm onu da bilemem ama burada yazdıklarım kalacak. Beni hiç tanımayan insanlar karakterlerimi tanıyacak ve kendiyle içselleştirecek.
Bana olan buydu. Şimdi yaşım 21, bir hayat yaşadım ama onlarcasına zihnimde yer veriyorum, yüzlerce karakteri içimde hissediyorum.
Uzun lafın kısası, Karayel bir gün gelecek ama şu an Işık'a ulaşamadığım bir noktadayım hayatımda ve sanırım Işık da bulunmak istemediği bir yerde.
Sevgiler, nazlı.