GİRİŞ
Sonunda Eskişehir'den dönüyordum.Kırmızı,kadife benzeri kumaşları olan koltuklarda kulaklığımı takmış otobüsün kalkmasını beklerken oturuyordum.Annem bir arka koltukta çaprazımdaydı.Hava yağmurlu gibi ama daha çok fırtınadan çıkmış gibi gözüküyor.Babamın memleketi olan Eskişehir,kuzenlerim ve tanımadığım yaşlı ve bir o kadarda gıcık teyzelerle -nine de denebilir- doluydu."Ankara otobüsü 10 dakikaya kadar kalkacaktır, lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayıp hazırda bekleyiniz." bu anons sesiydi.10 dakikaya yakın bir şekilde bunlar gibi şeyler düşündüm.Şimdi ise otobüs kalkıyor...
Otobüs hareket halindeyken kitap okuyordum.Sonra babamın nerede olduğunu düşündüm.Gerçi o hala Ankara uçağını bekliyordur.Otobüste koltuk kalmayınca uçağa bilet almak zorunda kaldı.
"Açelya!Babana ulaşamıyorum."
"Telefon çekmiyordur anne.Hani uçaklarda telefonlar 'uçak moduna' alınıyor ya..."
"Doğru" dedi annem.Ama benim aklım hala babamdaydı.Aradan 1 saat geçti ki zaten yarım saatini bu konuşmalarla geçirmiştik.
Otobüsten inmemize daha yarım saat vardı(Anons yapıldı oradan duydum).Yağmur yağmaya başladı.Kulaklığımı tekrar takıp kitap okumaya başladım...
1 SAAT SONRA...
Annemle birlikte otobüsten indik.Babamın çoktan uçaktan inmiş olması gerekiyordu ancak biz ona hala ulaşamıyorduk.Çok düşündük hatta ağlayacaktım neredeyse.Ta ki babamın bindiği uçak haberlere çıkana dek...