nednys

Her şeyin bir sonu var. 

nednys

Nasıl gidiyor? sorusuna hep “iyi” diye cevap verdik. Dilimizdeki tek kelime buydu çünkü. Ayrıntıya girmeden üstten üstten söyleyeceğimiz, bizi kırsa da karşı tarafın hissetmeyeceği bir sözcük. Çok alıştık “iyi” demeye. Dilimiz kötüye sustu. Kötü ne demek unuttu dilimiz. Yaşamamaktan değil kötüyü. Adını anmamaktan unuttu. “Kötü” desek, peşimizi bırakmayacak; nasıllar, niçinler, vs. O yüzden hep “iyi” dedik. İyi bilindik. Oysa her şey kötü gidiyordu. Biz hep yenildik. Sadece her yenilgi de gücümüzün tükendiği anlaşılmasın diye, her şey yolundaymış gibi gülümsedik. Bizi iyi sandılar. Bilmediler ki, biz koca dünyanın içinde kara deliğe hapsolmuş gibi kayboluyorduk. Onlar hep iyi sandılar bizi. Biz de zorlamadık kötüyüz diye. Öyle bilsinler. Biz nasıl olsa “Alıştık.”

nednys

Bize, dert anlattığımız zaman “boşver, takma kafana çok.” dendiğinde çılgına dönüyoruz. Bu nasıl olur? diyoruz. Ben onca şey anlattım tek teselli bu mu yani? Boşver, takma kafaya deyince kafama takmamış mı oldum? falan diyoruz. Fakat başkası bize dert anlatınca biz de aynı teselliyi ona veriyoruz. “Geçer ya, üzülme çok. Takma kafana.” Kandırmayalım kendimizi. Verebildiğimiz en iyi teselli “boşver, geçer, takma kafaya.” İşte sorunumuz bu. 

nednys

Hani bazen her şeyin üst üste geldiğini düşünürsün; kızgınlıkların, kırgınlıkların, sağlık sorunları ve daha akla gelebilecek birçok şey. İşte o zamanlar kendi kendine şunu tekrarla “hepsi geçecek, hepsi geçecek ve ben yeniden ayağa kalkacağım. Şimdi beni acıtan bu durumlar yarın beni güçlü biri yapacak. Bunlar benim imtihanım, güçlü olmam için beni savurup duran şeyler. Benim sabrımı ve dayanıklılığımı sorguluyorlar.” Hayat böyle bir yer. Sürekli denizin kıyıya vuran dalgaları gibi kıyıya vurdurur, üzüntüleri, düşünceleri, güçlülük ve güçsüzlükleri. Sonra yaşamaya sebep bulamadığını düşünürsün. Lütfen dön bak etrafına. Dünyayı güzelleştirmek için çırpınma. Olduğu gibi kabul etmeyen sonunda uyum sağlayamayıp yok olup gider. Yok olup gitmek istemiyorsun sen de, işte bu yüzden güzellikleri gör. Bardağın boş tarafı değil, dolu tarafı ilgilendirsin seni. Görüyorum bunu okuyan kişi, için fırtına kaplı ve çabalıyorsun sürekli. Gerek bir şeyleri değiştirip düzeltmek için, gerekse pes etmemek için. Çünkü senin de umudun var hala. İnsan en umutsuz hissettiği an da bile bir umut saklar içinde. Ben inanıyorum sen güçlü birisin. Ne yaşarsan yaşa hayata devam etmelisin. Bugün yüzüne kapanan kapılar yarın açılacak kapıların habercisidir. Ama o kapıların açılmasını bekleme. Sadece düşünme artık en ince ayrıntısına kadar. Düşünmek biz doğarken bizimleydi, ölürken de bizimle olacak. Doğamızda var kafamız patlayana kadar düşünmeler. Sen yine de gökyüzüne bak. Çünkü yalnız değilsin. Senin nefesin daralırken; ya seninle aynı derdi paylaşan ya da senin derdinden daha çoğunu yaşayan var. Ama dertsiz insan yok. Biliyoruz ya bunu. Demem o ki, pes etme. Biz dünyaya pes etmek için değil, kendimize ve diğer insanlara bir şey katmak için geldik. Allah’ın varlığını unutma ki, imkansız diye bir şey olmasın senin için. Güçlü kal. Sana güveniyorum güzel insan. Yol uzun ve yorucu olabilir. Ama sen o genç ayaklarla yürüyeceksin, yolun seni götürdüğü yere. 

nednys

Zaman çabuk geçiyor. Sen de geçtin. Bir sen geçti benim hayatımdan. İyiki de geçtin. Belki biraz zamanımı, heveslerimi aldın da gittin ama olsun. Güzeldi gelişin de gidişin de. Bana hiç hissetmediğim şeyleri hissettirdin. Birini sevmenin hayal olduğunu düşünmüştüm. Sevilebilirmiş. 

nednys

Gözünden bile sakınarak sevmeler eski de kaldı. Alaturka artık öyle sevmeler. Yeni bir sevme var ki, sevgi demeye bin şahit ister. Bugün “hayatımın anlamı” diye başlayan sözler, yarın “bırak kanka zaten orospuydu, şerefsizdi.” Diye bitiyor. Ancak böyle açıklayabilirim. Anladınız..