Savaş bitmişti.
Bu bir kırgınlık savaşıydı ve kayıp çoktu. Atlarımız ölmüştü fakat ziyanı yoktu. Yeni kısraklar doğardı, güneş yeniden gülümserdi yaralı yüzlerimize. Savaş bitmediği sürece, güneş daima doğmaya yeminliydi çünkü. Apollon ve Helios'un sözü vardı bana.
Savaşan tüm süvariler ve lejyonerler kılıç hakkını toplamış yağmaladıkları tüm ganimetleri kimsesiz çocuklara vermişti. Öyle de iyilerdi sözde. Bana ve gönül dostum Romano'ya kalanlar ise birkaç kırgınlık ve anteni kırık radyodan gelen cızırtıdan fazlası değildi.
Güneşim doğmuştu, gidecek yerim yoktu.
Cızırtılarımdan başka titreşen hiçbir atomum kalmamıştı.
Ve biliyordum ki bu savaş meydanında tek kalan ben olacaktım, keza gönül dostum Romano, yeşilden hallice katil tankları nereye gitmek isterse oraya gidecekti.