Hatıralar, küle dönmüş. İşte, vermişiz hepsini ateşe, geriye sadece külleri kalmış. Kıyamamış, saklamışız. Ve sonra bir an gelmiş, bütün anıların küllerini havayla buluşturup yok olmalarına izin vermişiz. O an yeniden var olmamız mümkün olmuş. Ve evrende ki varlık kuramı ile yokluk kuramı birbirine karışmış. İnandıklarımız bizi yutmuş. İnançsız demişler bize. Oysaki hiç bilememişler bizim inançsızlığımızın onlara olduğunu. Suçlu-suçsuz birbirine karışmış. Cinayetleri intihar, intiharları cinayetle karıştırmışlar. Güçlü güçsüzü yutmuş; güçsüz güçlü olmuş. Mantık kuramı yanlışmış, evren yanlışlar üzerine kurulmuş. Bizse tamamen yalandan ibaretmişiz. Deprem olmuş, insanlar kalmış binaların altlarında. Yine tedbir alan olmamış. Devam etmişler, başta ne yaptılarsa onu yapmaya. Gökyüzünden bir yıldız kaymış, insanlar dilek dilemiş. Sönen bir göktaşı değil de sanki dünyanın yakınından geçen bir şans topuymuş gibi.
Sen mi?
Ölmüşsün.
Ama üzerine toprak atanın yok.
。。。
언제 내 부서를 잃게됩니까?
- JoinedAugust 20, 2016
Sign up to join the largest storytelling community
or
nepentheW
Feb 22, 2019 07:05PM
Fantastik kitapları yalnızken okumayı seviyorum. Diğer türlü tam odaklanamadığımdan ipin ucu kaçıyor, sıkılıyorum. Çok güzel bir roman olsa bile. Bilimkurguda da öyle...View all Conversations