themirage
Enlace al comentarioCódigo de conductaPortal de Seguridad de Wattpad
"Neden izin veriyorsun?" "Ben öyle istiyorum." "Gitmemi mi istiyorsun?" dedim kafamı yana yatırarak ve boş bir çabayla gözlerinden doğruyu okumaya çalışarak. "Peki pazarlık nolacak?" "Bozuyorum pazarlığı artık özgürsün dilediğin yere gidebilirsin." Nasıl yani bunu yapabiliyor muydu? Bunun başka bir yaptırımı olmayacak mıydı? Ya da ödemem gereken başka bir bedel? Bu an gerçek miydi beni bırakıyor muydu? "Daimonların sözüne güvenmemem gerektiğini söylemiştin. Şimdi sana güvenmeli miyim?" "Elbette benimki hariç, benimkine güvenebilirsin." "Bunu neden yapıyorsun?" Gözlerimin içerisine derin derin baktı. "Sana olan sevgimi daha başka nasıl ispat edebilirim bilmiyorum ve sana yaptıklarım, yaşattıklarım için nasıl özür dilerim bilmiyorum. Yapabileceğim tek şey bu. Pazarlığı hiçe sayıp seni özgür bırakmak." Derin derin nefes alıp verdi. "Aptalım değil mi? Sana buradan çıkış izni verdiğim için aptalım. Daha önce bu izni vermem için aptal olmam gerekir demiştim. İşte şimdi veriyorum git hadi..." Yine o yağmur sonrası yaprak yeşillerine bürünmüştü gözleri. Gözyaşları gerçekten yine gözlerine mi birikiyordu? Bunu alışkanlık haline mi getiriyordu? Sınırın dışındaki zayıf kısa boylu erkek meleği göstererek "seni götürecek gidebilirsin" dedi. Aklıma gelenler direk olarak dudaklarımdan döküldü "Onunla yüzleşeyim diye beni bırakıyorsun. Vicdan azabını bu şekilde dindirmek için. Öyle değil mi?" Yanıma yaklaşıp saçlarımın parmakları arasından dökülüşünü izledi ve kokumu içine çekerek bana sıkı sıkı sarıldı "seni bırakıyorum çünkü seni seviyorum." Bunu öyle bir söylemişti ki az kalsın inanacaktım. Hayır dedim kendime inanma artık seni sevdiğini söyleyen hiç kimseye inanma, kırılırsın...