KARANLIĞA BAKIYORDUM ANCAK GÖRDÜĞÜM MASMAVİ BİR GÖKYÜZÜYDÜ
Hayat bazen bizi, tam olarak başladığımız noktadan karanlığın en dibine çekmek ister. Daha ilk adımımızı atmadan, ayak bileklerimize sımsıkı tutunur ve bizi zar zor çıktığımız o çukurdan bir adım bile ileriye gitmemize izin vermez. Bizde asla aşağıya bakmayız. Beni olduğum yerde tutan şey ne? Acaba diye, asla sormayız kendimize. Yapamayacağımızı kabulleniriz. Zaten öyle büyütülmüşüzdür. Şanslı olmadığımıza bir kez daha inanırız çünkü zaten buna inanarak büyümüşüzdür. Herkes her şeyi yapabilir ama biz asla bunu yapamayız çünkü bu hayatta kim olduğunu ve kim olamayacağını daha doğduğunda sana söylemişlerdir. Buna rağmen bizler; asla bakmayız aşağıya sanki bizi olduğumuz yerde tutan şey yukarıdaymış gibi. Biliriz ama görmezden geliriz. Evet, yukarı bakmak, gökyüzüne doğru kafanı kaldırıp o boşluğa bakmak; bu kadar karanlık bir çukurda belki de yapılabilecek en mantıklı şeydir.
Yazının devamını okumak isterseniz, link'i 'HAKKINDA' köşesine bıraktımm...^^