müzeyyendeki tuhaflığın ne olduğunu sonunda anlamıştım.
müzeyyen hiç flört etmiyordu. gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu.
ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu ya da beğenilmeye çok alışkındı.