İyi ya da kötü diye bir şey yoktur.
İyilik veya kötülük dinin ve toplumun yüklediği yargılardır. Bir ateist için iyilik sadece toplumun yüklediği yargılardır.
Ve toplumu umursamayan, dinine bağlı birisi için ise iyilik dininin koyduğu kurallardır.
Yargılar, kurallar...
Hiçbirini umursamayan birisi için ise iyilik nedir?
Bu yüzden iyilik göreceli bir kavramdır. Bir erkeğin pembeyi sevmesi doğaldır. Renklerin cinsiyeti olmaz. Ama toplumun yargılarına göre bu yanlıştır. Bunun hakkında dinen ya da kanunen bir kural olmamasına rağmen.
Bir kadının arabaları sevmesi doğaldır. Arabaları sevmek için erkek olmak gerekmez, arabaların da bir cinsiyeti yok. Ama toplum tarafından yadırganırsın. Yine ve yine, dinen ya da kanunen bir kural olmamasına rağmen.
Erkeklerle arkadaşlık kurabilirsin, bir kadın olduğun halde.
Ama toplum tarafından yargılanırsın.
Onlar için bir fahişe olursun. Kötü birisi olursun onlar için.
Fakat ne erkeklerle arkadaşlık kurmak fahişeliktir, ne de fahişe olmak demek, kötü bir insan olmak demektir.
İyilik ve kötülük diye bir şey yoktur.
Çünkü iyi olmak veya kötü olmak bir başkasının dediği kadardır.
Aynı güzelliğin toplumun dediği kadar olduğu gibi.
Mesela güzelsen iyi de olmak zorundasındır. Kimse seni tanımasa bile iyi birisi olduğunu düşünürler.
Çirkin biriysen de kötü olmak zorundasın. Seni tanımayanlar böyle düşünür çünkü.
Ve her 'iyi' insanın içinde 'kötülük' vardır.
Bunu unutmayın.
Hiç kimse 'iyi' değildir..