kedisel mevzular

Kukla Çarşısı adlı kurgum için k.vote?

K vote

Sanırım her gün biraz daha ölüm kokuyor 

Geçmişin yabancısı gecenin kızılına bölüm ne zaman gelecek acaba? 

Geçmişin yabancısı gecenin kızılına yarın yada öbür gün muhtemelen bölüm atacağım.

Geçmişin yabancısı gecenin kızılından alıntı. (5. Bölüm)
          
          Bartın kolumdan çekiştirsede ben yerimden kıpırdamadan cesedi izliyordum. 
          "Bartın ölümü haketmeyen insanlar neden öldürülüyor."
          
          Fısıltıyla ağzımdan çıkan kelimler benim bile canımı yakmıştı. Cesede baktım gözünde kırılmış gözlüklerine. Açık olan ela gözlerine. Sınıftaki en sessiz öğrenciydi belkide. Tek amacı ders çalışmak olan kimseye zararı dokunmayan biriydi. Neden böyle vahşice katledildi
          

Geçmişin yabancısı gecenin kızılına bölüm yarın gelecek muhtemele(=^･ｪ･^=)

Yeni yazmaya başladığım ve ileride yayınlayacağım kitabımdan alıntı.
          
          Bartın bana şaşkınlıkla bakıp.
          "Lan sen tost almaya üşendiğin için ben kalktım niye geldin".
          Yüzüme kocaman bir sırıtış ekleyip yüzüne masum masum bakmaya başladım.
          "Canım sıkıldı. Sensiz dakikalar geçmiyor be."
          
          Bartın'da yüzüne bir sırıtış ekleyip konuşma başladı.
          "Yavşama lan edepsiz".
          Ağzımı kocaman açıp ona dik dik bakmaya başladım.
          "Lan boş yapma. Hem sen benim tipim değilsin."
          
          Oda gülerek bana bakıp konuşmaya başladı.
          "Hadi ya kimmiş senin tipin."
          "Adı erkek olan kimse tipim değil."
          Dudakları şaşkınlıkla aralandığında ben ona ne oluyo bakışları yolluyordum. 
          
          "Lan sen lezmisin yoksa."
          Ağzım beş karış açıldı.
          "Edepsizliği iyice ele aldın sen ha. Salağın dediğine bak."
          Kafamı bundan olmaz gibi sallayıp önüme baktım bir adet Recep amca sinirle bize bakıyordu. Adamı beklemiştik haklı. 

          7. Bölümden alıntı
          
          Ama tahmin edemediğimiz bir şey vardı. Biz kötülüğü yok etmeye çalışırken kötülük bizi esareti altına alacaktı. 
          
          Kötülüğün esaretimi daha güçlüydü yoksa iyiliği getirmek için çıktığımız bu yolmu daha güçlüydü. 
          
          Bilmediğimiz bir şey daha vardı. Girdiğimiz yol da, hüküm süren kötülükte aynı amaç ugrunaydı. Peki bu amaç neydi...
          

8. Bölüm'den alıntı
          
          Ölümün tozlu sayfalarına gömülmüştü kalbim. Sevmek suç sanmıştım. Hep korktum seversem kaybederim diye. Çünkü kimi sevsem elimden kayıp gitmişti. Kalbime gömdüm tüm her şeyi. Acıdan beslendim ve güçlü olmayı öğrendim. Ben kaderin darbelerini asla bertaraf edememiştim ama onlarla başa çıkmayı öğrenmiştim. Ben kötülüğün kör noktası olmuştum. Üzerimden oyunlar oynanıyordu ve ben sessizdim. Benim sessizliğim çığlıklarımdan sonraya kalan darbeydi. Bu darbe en az yaşamak kadar acıtıyordu. Ben benliğini yitirmek üzere olan silik bir sayfaydım. Sevgiyi haketmediğimi sanarken eskiden sevdiğim herkes dirilip dirilip karşıma çıkıyordu ama gözlerinde sonu olmayan karanlık bir nefretle. Peki ben bu nefreti hakediyormuydum. Kim bilir belki nefreti doğuran bendim.