Bugün banyo da biraz oturdum düşündüm. Fark ettim düşünürken benim kendimden başka kimsem olmadığını. Ben herkesi sarıp sarmalarken, aslında başkaları için boşluktan ibaretmişim. Bu ailem de dahil olsa... İnsanlar ölünce değere biner derler, doğru demiş kim demişse. Belki bir gün koparım, buralardan. Bilmiyorum, tek bildiğim boğulduğum. Boğuluyorum ve umursayan yok. Ben ölmüş insanların dahi gözlerine bakıp hüzünlene bilirken, çektikleri acıları anlarken, canlı kanlı bakan gözlerime bakıp hâlâ ne hissettiğimi anlayamayanların kahrını çekiyorum.
İnsan burada bile bir cümle yazarken on kere düşünür mü? Ben düşünüyorum. Birisine yazarken, kendim için yazarken hep bir cesaret kırıntısı kovalıyorum. Dünya hassas kalpler için gerçekten bok gibi... İçeride ve dışarı da birisi var hayatımı mahveden. Günahları arttıran, beynimde bu kötü düşüncelerin artmasına sebebiyet veren. Nefret ediyorum, bin kez milyon kez.
Birilerine verdiğim o akılları, şimdi kendime vermek için çaba harcıyorum. Aslında harcamak demeyelim de korku diyelim. Cesaretsiz... Cesaretsizin tekiyim. Bir avuç boktan ibaretim, bataklıktan çıkamayan o enkaz...
İçimde olanların bu kadarını bile yazarak dökmezsem kaybolacak gibiyim. Bu kadarı yeterli yoksa bir kaç göz yaşı yer çekimine hayır diyemeyecek.
ᰔᩚᰔᩚ