Biyografi girişlerini sevmem :) Çünkü insanlar bizi paylaştıklarımız ile yargılar. O nedenle; resmi bir giriş yapmayacağım :) 

Öncelikle Adım Oğuz. Geçmişimde neler yaptım. Nelerin ucundan döndüm. Şöyle olmasa böyle olurdu gibi, kendisini bir deha ama aynı zamanda bahtsız bir insan olarak göstermek ve şartlar imkan verse günün JOBS u olacak nitelikte tanıtmak istemem. Bir şeyler eksik olmuş ki. Bir b*k olamadık. Birşeyleri tam yapmadık ki böyle olmuş. Şimdi şunuda kabul edelim.
İnsanlar bizim okyanuslarda karşılaştığımız fırtınaları bize sormaz. Savaştığımız dalgaları sormaz, yağmurları sormaz. Onlar bizim gemiyi limana getirip getiremediğimiz ile ilgilenir.  Spor yaptım, gezdim, çalıştım  deeeerkennn. Üniversiteye hazırlandım.  Lojistik öğrencisi oldum. Ticareti seviyorum. İçinde bulunmak istedim. Fakat bir tarafımda hep sanatkar bir çocuk. Sanatı seven bir çocuk. ( Eskiden uğraştım. ) Nasıl desem ? 

Şöyle özetlenir; kitap gördüğünde onu aralayıp kokusunu içine çeken, yağmur yağdığında ıslanmak isteyen, ölümün yakınında korkularını yenmekten korkmayan, karıncaların yaşamını merak eden, bir köpeğin hastalığını hissedip üzülen kısacası duygu dolu bir insan. 

Hayatım boyunca kendimi geliştirmeyi sevdim. İngilizce öğrenmek, yeni sözcükler öğrenmek, köyleri ziyaret etmek, feminizm yada dini inançlar, spor yada sanat veyahut siyaset, bilmediğim sokaklarda yürürken bilmediğim şarkılara eşlik etmeye çalışmak, sigaramı tanımadığım marketlerden almak, oyuncaklarını atarken onların üzüleceğini düşünen bir çocukluk geçirmiş biri olarak, bir tarafım hep duygu doludur benim. Güneşin batarken elveda demesini duyabilen bir insanım ( hissimce ). Ben bir aşığın son sözleri, bir delikanlının son kurşunuyum. 

Ve artık buradayım!

Hangi vasıfla ? Şunu biliyor musun ? Bunu biliyor musun ? O eksik sende ! bu eksik sende ! 

Her ne olursa olsun çekinme sende yaz. Oku, kim ne derse desin. Herşey tamamlanır. Tamamlanamayacak ve taklit edilemeyecek tek şeydir "RUH". 

Oğuz GÜNDÜZ