hellooo efenimmmmm :)
yeni bölüm yolda, epey yakında... size küçük, tatlı bir alıntıyla geldim. Buyurunuz:
Şu an yanımda olsun isterdim. Ona sarılmaya ihtiyacım vardı. Ev sıcaktı ama üşüyordum. Tenimin onun sıcaklığına ihtiyacı vardı. Koltukta mayışmıştım resmen. Burada olmamasına rağmen ses tonu, görüntüsü mayışmama sebep olmuştu. "Neredesin?" dedim içim gide gide.
"Sorumdan kaçabileceğini mi düşünüyorsun?"
"Hayır, sadece sana sarılmak istiyorum."
Göz bebekleri büyürken kendimi tutamadım ve kocaman gülümsedim. Tebessümümle beraber bakışları daha da büyürken kendimi tutamayıp ekranı ısırırım diye ödüm kopuyordu. Kafasını yasladığı koltuktan kaldırmış ve oturduğu yerde doğrulmuştu. Benden bir adım beklemediğini farkındaydım. Özellikle dün geceden sonra düşünmek isteyeceğimi biliyordu ama tutamamıştım kendimi işte. İçimde tutmak istememiştim. Şu anda ona sarılmak istiyordum, hem de çok fazla istiyordum.
Yutkunduğunu gördüğümde, "Beklemiyordun." dedim gülerek. "Şu an çok dürüstüm. Hem de çok." Sonunu uzatmıştım. Kafasını ekrana yaklaştırmıştı, kafasını yaklaştırınca beni daha net mi göreceğini düşünüyordu acaba? "Ev şu an çok sıcak ama üşüyorum. Galiba bir tek kolların ısıtabilir beni."
"Isıtırım," dedi hızlıca. "Sarılırım da. Çok sıkı sarılırım." Bunu bir marifet gibi söylemişti, tıpkı bir küçük çocuk gibi. "Sarılalım mı? Belki biraz da öpüş..."
Sözünü hızlıca kestim. "Rüyanda!" dedim büyük bir telaşla. Ben de salak gibi hareketlerini tatlı buluyor, onu küçük bir çocuğa benzetiyordum. Aklı fikri öpüşmedeydi. Kaşlarımı çattığımı gördüğünde bu sefer o gülümsedi ama yüzünde alaycı bir gülüş vardı. Benimle alay mı ediyordu? "Sana şurada son derece romantik bir şey söylüyorum, senin aklın fikrin öpüşmede ya!"
"E ben de romantik bir şey söylüyorum. Dün gece romantik değil miydi? Yağmurun altında sabaha kadar öpüşmemiz?"
"Arel," dedim sonunu uzatarak. "Bu konuyu bugün konuşmasak mı?"
Gülmeye devam etti. "Tamam, konuşmayız biz de. Öpüşürüz?"
"Arel!"