s. ོ

kırk sesle yıkansam da, gitmez kalbimden sesin.

özledim.

beni niçin bıraktın bilmiyorum. gördüm sen yaşıyorsun. ben ölmedim bak. vurmadım seni. yapmadım bir şey. ne kırdım kalbini, ne değdim sana. biz birbirimizin en güçlü yaşlarıydık, çok küçüktüm; bir zaafa dönüşeceğimizi, neyin iyi neyin kötü olduğunu, sıkılı yumruklarının birer birer açılıp, saçlarımı okşamaya kalkacağını ve senin kendine çok, çok kızacağını bilemedim. seni kendinden koruyamadım. sen kalbini ezip de geçtin ben bir şey yapamadım. sen korktun da gittin, ben biliyorum ama karanlıktı hatırla, çok küçüktüm çok korkuyordum, önünde duramadım.

hem acısın, hem çiçeksin.*

bayram için amcasından pantolon bekliyormuş. akşamın yarısına kadar çok heyecanlıymış. bu onun ilk bayramlığı, amcası gelince de bakmış eli boş. bayramın üç günü evden çıkmamış. hani bayram çocuklar için ya işte bazen öyle olmuyor. çocuk olamadı o. ben ağlamaya başlayınca da neden ağlıyorsun biz bunları gülerek konuşuyoruz. o, “o zaman için zordu dedi".

selamün aleyküm

bayramda da kırmazsınız be

merhaba küskün çiçek.

Yusuf Suresi çok güzel; bize en yakınlarımızın ihanet edebileceğini, kırık kalplerin sevgiyle iyileşebileceğini, her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylığın geleceğini ve sabırlı insanların güzel sonları olduğunu öğretiyor.

biliyorum her şey olmuş da hiçbir şey olmamış gibi bu çağı da yanlış anlatacaklar, biliyorum her şey olmuş da hiçbir şey olmamış gibi bu çağı da ben sana doğru geldiğimde kapatacaklar.