onayfa

Beyaz krizantem 
          	Hiç umutlarınızın bittiğini sandığınız
          	"tamam, hiç daha kötüsü olmamıştı"
          	dediğiniz zamanlarınız oldu mu.
          	Ya da "bittim, mahvoldum" dediğiniz?
          	Damağınızda acımsı bir tadın hiç geçmediğini;
          	yüreğinizdeki o mengenenin de
          	canınızı sıktıkça sıktığını hiç hissettiniz mi?
          	Yalnızsınızdır.
          	Savunmasızsınızdır.
          	Yorgunsunuzdur.
          	Anlatamaz, anlayamazsınız da.
          	Gözünüzde bir damla yaş, her an hazırdır akmaya.
          	Sebepli yada sebepsiz
          	Soğuktur elleriniz, belki ısıtacak bir elin olmamasından.
          	Çirkinsinizdir kendinizce. Aynalara da küs...
          	Gözlerinizdeki pırıltılar yok oldu, yok olacak gibidir...
          	Çaresizsinizdir. Sebep çoktur.
          	Ya parasızsınızdır, ya terkedilmiş, ya hasta.
          	Aslında yüzlerce ya da'dır sizi bu hale getiren.
          	Ne zaman geçecek bilmezsiniz.
          	"umut garibin ekmeği" umarda umarsınız.
          	Ya çaba?
          	Oysa hiç gördünüz mü, kim bilir kaç gün olmuş
          	dalından koparılmış kasımpatılarını?
          	Hala dimdik, hala ayakta, hala pırıl pırıl.
          	Koparılmaya inat solmamaya kararlı.
          	Oysa; aklımız hep güllerdedir, hep lalelerde...
          	Solmak, kurumak çok kolay.
          	Oysa dimdik ayakta durabilmek önemli olan.
          	Yılmamak zorluklardan...
          	Hayallerden, umutlardan vazgeçmemek asıl olan.
          	Ne dersiniz denemeye var mısınız 
          	kasımpatı olmayı?
          	Her şeye rağmen, her şeye inat...
          	
          	Kasımpatı çiçeği; tüm yaprakların solduğu zamanda, hüzün mevsiminde rengarenk açarak gözümüzü ve gönlümüzü renklendiriyor. Böylesine güzelken, gösterişli halleri ve üstelik dikenleri de yok . Günlerce solmadan kalması da, diğer çiçekler arasında ayrı bir yerde olmasını sağlıyor. Evet ne dersiniz kasımpatı olmaya…
          	sevgilerimle.
          	
          	

onayfa

Beyaz krizantem 
          Hiç umutlarınızın bittiğini sandığınız
          "tamam, hiç daha kötüsü olmamıştı"
          dediğiniz zamanlarınız oldu mu.
          Ya da "bittim, mahvoldum" dediğiniz?
          Damağınızda acımsı bir tadın hiç geçmediğini;
          yüreğinizdeki o mengenenin de
          canınızı sıktıkça sıktığını hiç hissettiniz mi?
          Yalnızsınızdır.
          Savunmasızsınızdır.
          Yorgunsunuzdur.
          Anlatamaz, anlayamazsınız da.
          Gözünüzde bir damla yaş, her an hazırdır akmaya.
          Sebepli yada sebepsiz
          Soğuktur elleriniz, belki ısıtacak bir elin olmamasından.
          Çirkinsinizdir kendinizce. Aynalara da küs...
          Gözlerinizdeki pırıltılar yok oldu, yok olacak gibidir...
          Çaresizsinizdir. Sebep çoktur.
          Ya parasızsınızdır, ya terkedilmiş, ya hasta.
          Aslında yüzlerce ya da'dır sizi bu hale getiren.
          Ne zaman geçecek bilmezsiniz.
          "umut garibin ekmeği" umarda umarsınız.
          Ya çaba?
          Oysa hiç gördünüz mü, kim bilir kaç gün olmuş
          dalından koparılmış kasımpatılarını?
          Hala dimdik, hala ayakta, hala pırıl pırıl.
          Koparılmaya inat solmamaya kararlı.
          Oysa; aklımız hep güllerdedir, hep lalelerde...
          Solmak, kurumak çok kolay.
          Oysa dimdik ayakta durabilmek önemli olan.
          Yılmamak zorluklardan...
          Hayallerden, umutlardan vazgeçmemek asıl olan.
          Ne dersiniz denemeye var mısınız 
          kasımpatı olmayı?
          Her şeye rağmen, her şeye inat...
          
          Kasımpatı çiçeği; tüm yaprakların solduğu zamanda, hüzün mevsiminde rengarenk açarak gözümüzü ve gönlümüzü renklendiriyor. Böylesine güzelken, gösterişli halleri ve üstelik dikenleri de yok . Günlerce solmadan kalması da, diğer çiçekler arasında ayrı bir yerde olmasını sağlıyor. Evet ne dersiniz kasımpatı olmaya…
          sevgilerimle.