Size bir hikaye anlatacağım.
Bundan yaklaşık 10 yıl önceydi.
Mila daha 1 aylık bile olmayan kediydi, annesi doğurmuş ve terketmişti. Mila 3 gün boyunca o ağaçların orada yağmurun altında kaldı. Bulduğumda çok hastaydı. Evde bir sekilde besledik annemle. Sonra aklımıza bir fikir geldi. Evin önünde besledigimiz yeni doğum yapmış olan bir kedi vardı. Onun yanına bıraktık yavruyu, sahiplendi. Mila yı sarıkız evlat edindi. Öyle böyle derken 2-3 ay geçti. Birkaç gün önce mila çok hastalandi. Ama elimden bir şey gelmiyordu küçüktüm daha. 2 gün sonra merdivenimizin altına indim bir şey almak için. Ve oradaydı. Kaskatı kesilmiş hareketsiz bir sekilde bacaklarini uzatmış yatıyordu. Annem gömmeme izin vermediği icin mecbur çöpe attık.
Dün ise evde besledigimiz doğum yapmış kedimin yavrularını sevdim. Sarı olan vardi bir tane, daha 1 aylıktı. O çok halsizdi ve hastaydı. Ben akşam oynadım onunla ve odama gittim. Sabah kardeşim ağlayarak geldi odama elinde kaskatı kesilmiş hareketsiz yatan küçük beden ile. Ölmüş diye ağlıyordu. Uzaktan gördüm, bana göstermedi. İyi ki de göstermedi çünkü kaldiramazdim. Kardeşim sonra gidip gömdü kediyi.
Artık 12 kedi+1 köpek esprisini yapamayacağım. Çünkü evimizdeki kedi sayısı artık 12 değil 11.
Mila olayından çok etkilenmiştim, küçüktüm ve bazı şeyleri bilmiyordum. Hâlâ daha arada mila yı anıyorum. Çok özlüyorum. Umarım sarı oğlanımızda mila nin yanında melek olmuştur. Sizi seviyorum çocuklar.